Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabileceği, somut olayda da, öncelikle bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiğinden, alacaklının tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamayacağı, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabi olduğu, bu durumda, takip dosyasına konu borçla ilgili olarak, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan derdest takibin bulunduğunun anlaşıldığı, o halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlu yönünden şikayetin kabulü ile mükerrer olan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamlı icra takibinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Kira sözleşmesine dayanan ve davaya konu senetle ilgili alacağın muaccel hale geldiği iddiasıyla takibe konu senedin "şarta bağlı olarak verildiği" hususunu alacaklının kabul edildiğinden, 'kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadi' unsurunu içermeyen senedin bono vasfında olmadığı ve bu senede dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılamayacağı-
Senet metni içerisinde bilinçli olarak vade tarihinin 13.08.2013, senedin üst kısmında ise ödeme tarihinin 15.04.2014 yazıldığı gözetildiğinde, senette çift vade bulunduğunun ve TTK’nın 778. maddesinin atfıyla uygulanması gereken aynı Kanunun 703. maddesinin 2. fıkrasına göre senedin batıl olduğunun kabulü gerektiği- Şu hâle göre kambiyo vasfı bulunmayan senede dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamayacağından İİK’nın 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İcra dairesinin yetkisizliğine karar verilmiş olmasının ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını gerektirmeyeceği- İhtiyati haciz kararı verildiği mahkemece kaldırılmadığı sürece, alacaklının ihtiyati haczin uygulanmasına dair isteminin reddinin hatalı olduğu-
Dosyada bulunan raporda, imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüşün bildirilmediği, mahkemece, bu rapor hükme esas alınarak itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, kesin kanaat bildirmeyen mevcut rapora göre sonuca gidilemeyeceği, alacaklı asil ve vekilince yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiğine göre; mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı da nazara alınarak yeniden uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 4077 Sayılı TKHK'nun 6/A maddesinde, taksitli satışlarda kıymetli evrak niteliğinde düzenlenecek senetlerin, her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde ve sadece nama yazılı olarak düzenleneceği, aksi halde kambiyo senedinin geçersiz olacağı belirtildiğinden dava konusu olayda her bir taksit için ayrı ayrı senet düzenlenmiş olmakla beraber bu senetlerde alacaklı olarak " ... MERKEZİ EĞİTİM HİZMETLERİ LTD.ŞTİ. veya emrü havalelerine" ibaresi bulunmakta olup, söz konusu senetler sadece nama yazılı olarak düzenlenmediği için takip konusu bonolar geçersiz olup, bu bonolara dayanılarak kambiyo senetlerine özgü takip yapılmasının mümkün olmadığı-
12. HD. 23.09.2020 T. E: 3894, K: 7474-
Bilirkişi raporunda, imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirmediği, inceleme konusu bir kısım mukayese belgelerin fotokopi olduğu, ispat külfeti kendisinde olan alacaklı tarafın ise detaylı itirazında yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını istediği görüldüğünden, mahkemece, ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı da gözetilerek, her ne kadar bilirkişi raporunda imza asılları üzerinde inceleme yapıldığı belirtilmişse de dosya içerisinde imza örneklerinin ve tatbike esas asıllarına rastlanmadığı görüldüğünden gerektiğinde borçlunun imza örnekleri alınmak suretiyle bu konuda uzman bilirkişiden ya da oluşturulacak bilirkişi kurulundan yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Senet üzerinde asıl borç ilişkisine atıf yapan veya ödemeyi şarta bağlayan kayıtlar olması durumunda mücerretlik vasfı ortadan kalkacağından böyle bir senede dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamayacağı-
Şikayete konu  kambiyo senedine dayalı takip dosyasına konu borçla ilgili olarak derdest ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin bulunduğu, her iki takip dosyasına konu borcun aynı borç olduğu anlaşılmakla takibin iptalin yerinde olduğu-