Mahkemece, borçlunun, takip dosyasına konu bononun keşide tarihinde, hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin tespitin yapılması amacıyla, borçluya ait varsa başkaca doktor, hastane vd. sağlık kuruluşları ile ilgili rapor, tedavi evrağı ve diğer belgeleri sunması için süre verilmesi yine dosya arasında bulunan Sağlık Kurulu Raporları ile varsa bu raporlara dayanak teşkil edecek belgeler getirtilerek dosyanın kül halinde tam teşekküllü bir hastaneye veya Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek, borçlunun hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde rapor alınması ile tespit edilecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu yapılan bonoların tedavüle çıkarıldıktan sonra lehtar kısmının doldurulması halinde, senetlerin kambiyo vasfı taşımaması nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği- Alacaklı tarafından takip talep tarihinde, senet asıllarını icra müdürlüğüne ibraz edilmemesi ve senetlerin kasaya alınmaması halinde takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun, borçlu vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığı ve borcun olmadığı şeklindeki icra mahkemesine başvurusu; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, aynı Yasa'nın 18/3. maddesi gereğince; şikayetin incelenmesi konusunda duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı hususu icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, somut olayın özellikleri göz önüne alındığında icra mahkemesinin takdirini duruşma açılması yönünde kullanması, tarafların iddia ve delilleri toplanarak varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekeceği-
TTK'nun 687. maddesi hükmü gereği keşideci borçlunun, lehtara karşı ileri sürebileceği def'ileri (senedin tüketici senedi olarak verilmesi nedeni ile 4077 sayılı Tüketici'nin Korunması Hakkında Kanun'un 6/A maddesi gereğince nama yazılı düzenlenmesi gerektiği iddiasını) takip alacaklısına karşı ileri süremeyeceği hususu nazara alınarak istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Bononun lehdar cirantası olan borçlu hakkında takip yapılabilmesi için keşideciye protesto keşide edilmesinin zorunlu olduğu aksi halde alacaklının senet lehtarına karşı müracaat hakkını kaybedeceği-
Aynı alacak için, kambiyo senedi verilmesi halinde, alacaklı tarafından genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinden ayrı olarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başvurulmasının da mümkün olduğu-
Takibe dayanak bonoda, düzenlenme yeri belirtilmediği ancak keşideci şirketin kaşesinde adres kısmında “İzmir” yazılı olduğu görüldüğünden, takibe konu senedin 6102 sayılı TTK'nun 776. maddesinde öngörülen koşulları taşımakta olup kambiyo senedi niteliğinde olduğu-
Borçlu icra mahkemesine başvurusunda "yapılan ödemelerin ve haricen tahsilatların nazara alınarak yeniden hesap yapılmasını" talep ettiğinden, mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak, borçlunun iddia ettiği ödemeler ödeme tarihi itibariyle değerlendirilip borçtan düşülerek faiz hesabının da ödemeler nazara alınarak, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği, dosya üzerinde yapılan incelemeyle sonuca gidilemeyeceği-
Mahkemece, takibe dayanak çekin ibraz tarihi itibarı ile bankada karşılığı mevcut olduğundan, çek tazminatı yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Takip talebinde ve ödeme emrinde çek tazminatından sadece keşidecinin sorumlu olduğu, bu miktarın diğer borçlular yönünden borçtan düşüleceği açıkça belirtildiği, dolayısıyla borçlu cirantaların icra mahkemesine yapmış oldukları bu yöndeki başvurunun fuzuli olduğu ve hukuki yararları bulunmadığı gibi, mahkemece HMK'nun 26. maddesine aykırı olarak, talep olmadığı halde komisyon yönünden de takibin iptaline hükmolunmasının doğru olmadığı-