Suça konu çekin "ödeme yasağı" nedeni ile bankaya ibrazında ödeme yapılmadığı, muhattap banka tarafından çek arkasına vurulan kaşe ile anlaşıldığından, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı-
Çeki ibraz eden dışındaki lehdar ya da cirantaların suçun işlendiği anda mağdur durumunda olmamaları nedeniyle karşılıksız çekten dolayı şikâyet haklarının olmadığı-
Şikayete konu çekin üçüncü kişi olan hamil tarafından bankaya ödeme için ibraz edildiği ve karşılığının bulunmadığı bildirilmekle atılı suç oluşmuş ise de; şikayetçinin suça konu çeki muhatap bankaya ödeme için ibraz eden yetkili hamil olmadığı, böylece müştekinin şikayet hakkının bulunmaması nedeniyle yargılamaya devam olunması, Yasa'ya aykırı olduğu-
Karşılıksız çek düzenleme suçunda, suçun öğrenilme tarihinin ibraz tarihi olup, şikayetçinin İİK. mad. 347 uyarınca, suçun öğrenilme tarihinden itibaren 3 aylık süre geçtikten sonra şikayette bulunması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi gerektiği-
Çift vadeli düzenlenen senetler, bono vasfında sayılamazsa da, tanzim tarihinin tediye tarihinde tekrarının çift vade anlamına gelmeyeceği-
Çeke dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. mad. 6), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. mad. 10) ve ayrıca İİK. mad. 50/1 uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği- İhtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin, icra takibi için yetkili olamayacağı-
Sanık hakkında 5941 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı koruma tedbirinin uygulanması kararı bulunmasına göre, hüküm fıkrasında "Çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına, daha önce verilen yasakların devamına" denilerek çelişkili hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Suç adının "Çekle İlgili Karşılıksızdır İşlemi Yapılmasına Sebebiyet Verme" olduğu-
Takibe dayanak senet üzerinde, düzenlenme tarihinin “11/11/2014” olarak yer aldığı ayrıca düzenleyenin adının yanında “S.Gazi/İstanbul” şeklinde idari birime yer verildiği, buna göre düzenlenme yerinin “İstanbul” olarak kabulü gerektiği, bu durumda da, takibe konu senedin kambiyo senedi vasfına haiz olduğu anlaşıldığından, mahkemece, senedin kambiyo vasfında olduğu gözetilerek şikayetin reddi gerekirken, senet de tanzim tarihi ve tanzim yerinin bulunmadığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-