Borçlunun itiraz dilekçesinde davalı olarak gösterilen kişinin icra dosyasında alacaklı olarak gözüken şirketin temsilcisi olduğu, icra dosyasında alacaklının adı geçen şirket olduğu, bu durumda, incelemeye konu takip dosyasında alacaklı tarafın belli olduğu ve yanlışlıkla temsilcisinin davacı gösterilmesi maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı bulunmadığından, alacaklının HMK'nun 124/3-4. maddesi uyarınca taraf değişikliği yaparak bu yanlışlığı düzeltmesinin mümkün olduğu-
5941 sayılı Çek Kanununun 5/1 maddesinde ''........... her bir çekle ilgili olarak 1500 güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz...........'' hükmünün yer aldığı- 187.500 TL miktarlı çekte, "30.000 TL" adli para cezasına hükmedilemeyeceği; "bankanın ödemiş olduğu 1.290 TL'nin çıkarılması sonucu, sanığın kalan 186.210 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" karar verilmesi gerektiği-
Ceza uygulamasında karşılıksız kalan miktara tekabül edecek şekilde gün adli para cezası belirilenmek suretiyle uygulama yapılması yerine alt hadden ceza tayin edildikten sonra karşılıksız kalan çek miktarına cezanın yükseltilmesi hatalıysa da sonucu itibarı ile verilen kararın doğru olduğu-
5941 sayılı Çek Kanununun 5/1 maddesinde ''........... her bir çekle ilgili olarak 1500 güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz...........'' hükmünün yer almasına rağmen 50.000 TL miktarlı çekte, mahkemece neticeten 30.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğu- Sanığın, "bankanın ödemiş olduğu 1290 TL'nin çıkarılması sonucu kalan 48.710 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" karar verilmesi gerektiği-
Alacaklının, "kambiyo senedinin kıdem tazminatı için verildiğini" belirtmesinin borçlu tarafından kabul edilmedikçe senedin kambiyo vasfını etkilemeyeceği- Borçlu şirket hakkında iflas erteleme davasında verilen tedbir kararı ile "icra takiplerinin tedbiren durdurulmasına" şeklinde karar verildiği dikkate alındığında, icra müdürlüğünce kambiyo takibinin durdurulmasına karar verilmesinin isabetli olduğu-
Anayasa Mahkemesince, Çek Kanununun 5/1. maddesinin "...çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından..." bölümünün suç ve cezaların kanuniliği ilkesine aykırı bulunarak iptaline karar verildiği- Karşılıksız çek düzenleme suçundan dolayı hükmedilecek adli para cezası, çekin karşılıksız kalan miktarından az olamayacağından sanığın "88.590 TL asli para cezası ile cezalandırılmasına" karar verilmesi gerektiği-
Müştekinin çeki bankaya ibraz eden hamil olmadığının anlaşılması halinde, karşılıksız çek düzenleme nedeniyle şikayet hakkı bulunmadığı ve bu durumda  İİK. mad. 347.  gereğince şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği-
Vekilin vekaletnamesinde kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi varsa, asil adına çek tanzim edebileceği- Çekin "vekaleten" imzalandığı yazılmasa da, vekalet verenin, vekil tarafından imzalanan çekten dolayı sorumlu olacağı- Takibe konu çeklerdeki imzaların, şirket yetkilileri tarafından atılmadığının bilirkişi raporlarından anlaşıldığı, çekleri düzenlediği iddia edilen kişiye, şirket adına kambiyo senedi düzenlemesi hususunda yetki verildiğine dair vekaletname de bulunmadığından, çekleri düzenlediği iddia edilen kişi tarafından düzenlenen çeklerden dolayı borçlu şirketin sorumlu tutulamayacağı, o halde, mahkemece, borçlunun itirazının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Karşılıksız çek düzenleme suçuna ilişkin olarak cirantaların da şikayet hakkının bulunduğu-
Çeklerden doğan alacağı temlik almış olan müştekinin, çeki elinde bulunduran hamil konumunda olmadığından, şikayet hakkının bulunmadığı-