Senedi rehin cirosu ile elinde bulunduran alacaklının, senedi rehin ciro-su ile kendisine ciro etmiş olan cirantasını takip edemeyeceği—
Sadece «ad» ve «soyadı» yazılarak da «imza» atılabileceği— El yazısı ile atılacak imzanın ne şekilde olacağı konusunda -BK. mad. 14 (şimdi; TBK. mad. 15) dışında- ayrı bir hüküm bulunmadığından, kişinin kendisine özgü belirli karakterleri içeren sembolleri belirterek imza atabileceği gibi, «ad ve soyadını» yazmak suretiyle de imzasını atabileceği, bu durumda borçlunun öteden beri «ad ve soyadını yazmak suretiyle imzasını attığı» konusunda bir alışkanlığının bulunup bulunmadığının imza mahkemesince araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği—
Borçlu tarafından «takip dayanağı çekin keşide yerinin İnegöl olup, bunun Kadıköy olarak değiştirildiğinin ve değişikliğe ilişkin paraf imzasının kendisine ait olmadığının» ileri sürülmesi halinde, mahkemece itirazın niteliğine göre duruşma açılarak paraf imzasının borçluya ait olup olmadığının yöntemince araştırılması gerekeceği—
«İdari bir birim» olmadığı için «keşide yeri» olarak kabul edilemeyecek -ve bonoda; «Burgaz», «A.bey Adası», «Çengelköy», «Zeyden mahallesi», «M.er», «Akçay», «Şaşkın Bakkal-Suadiye», «Bahçeşehir», «Kızılay», «Bahçelievler», «Gaziosmanpaşa ve Balgat», «Florya», «Mecidiyeköy», «Karaköy», «İ.raltı», «M.lar», «Alsancak», «Kalamış», «Kavak mahallesi», «Güzelyalı», «Yukarı Ortaören», «G.li», «Şehremini», «K.Bağlar», «Fındıkzade», «Taksim», «Beylerbeyi», «G.en», «4. L.»şeklinde gösterilmiş olan- yerler:—
Şirketi temsil ve borç altına sokma yetkisi bulunmayan kişinin, imzaladığı senetlerden dolayı şahsen senet bedelinden sorumlu olacağı—
«Bonoda, iki tanzim tarihinin bulunması halinde, bunun bononun geçersizliğine neden olacağına» ilişkin Ticaret Kanununda özel bir hüküm bulunmadığı—
Şirket temsilcisinin şirket kaşesi (ünvanı) altına atacağı tek imza ile şirketi borçlandıracağı, temsilcinin şirket kaşesi dışında ikinci bir imzasının bulunması halinde bu imzanın şahsen kendisini senet bedelinden sorumlu hale getireceği—
Çek arkasında yer alan ve tarihi de içeren «men talimatı»na yönelik banka açıklamasının ibraz niteliğinde olduğu, ciro silsilesi içinde yer alan takip alacaklısına «dönüş cirosu»nun zorunlu bulunmadığı-
Tanzim tarihinin, vadeden sonraki bir tarihi kapsaması halinde, senedin «bono» sayılamayacağı-
İhtiyari dava (takip) arkadaşı sayılan müteselsil borçlulardan yalnız birine karşı takip yapılabileceği gibi, aynı takip talebiyle hepsine karşı da icra takibinde bulunulabileceği, ancak HUMK’da (şimdi; HMK.'da) «dahili dava» kurumu öngörülmemiş olduğundan, takip talebinde borçlu olarak gösterilmeyen «müşterek borçlu» için sonradan takip harcı yatırılmak suretiyle bu kişinin önceki takibe dahil edilemeyeceği—