Hamiline yazılı bir çekin bankaya ibrazından sonra, ciro edilmeksizin başkasına elden devrinin olanaksız olduğu, ibrazdan sonra alacaklının çekte hak sahibi olabilmesi için TTK’nun 705. maddesi uyarınca adına «alacağın temliki» hükümlerini doğuran bir cironun bulunması gerekeceği—
Çekin ibraz şerhinde «ibraz tarihi»nin bulunmaması halinde, çekin çek niteliğini kaybedeceği ve düzenlenen belgenin «adi havale» niteliğini taşıyacağı—
Keşide yerinin neresi olduğunun kuşkuya yer vermeyecek biçimde gösterilmesi zorun olduğundan keşide yeri «Sus» şeklinde kısaltılan dayanak belgenin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı-
Apartman yöneticiliğinin aktif ve pasif husumet ehliyeti bulunmadığından ve BK’nun 388. maddesi hükmüne göre kambiyo senedi düzenlemesi için yöneticiye özel yetki verilmedikçe, yöneticilik adına düzenlenen senede dayalı olarak site yöneticiliği aleyhine takip yapılamayacağı—
Senetlere sonradan ilave edilen (İST) ibaresinin borçlu tarafından ayrıca paraf edilmiş olmadıkça, HUMK. 298 (şimdi; HMK. 207) uyarınca senedin bono sayılmasını gerektirmeyeceği—
Bonoda «tanzim (düzenlenme) yeri» olarak -«B.Çekmece», «Siteler», «Yeni Bosna-İst.», «Pendik Sanayi Sitesi», «Özdere belgesi», «Karşıyaka», «Bahçelievler», «E.ler», «H.veliler (Köyü)», «Mamak», «Kavacık-İstanbul», «İkitelli-İst.», «Alaçatı Köyü», «Köksalan Köyü», «Dikme Köyü», «H....Köyü», «E.ler», «Çanıbaşı Köyü», «Şişli», «Bozköy» şeklinde- gösterilen yerler «idarî birim» niteliğinde olduğu için, düzenlenen senedin «bono» niteliğini taşıdığı—
Sadece «takip talebi»nde veya hem «takip talebi»nde ve hem de «ödeme (icra) emri»nde, takip konusu yabancı para alacağının Türk parası ile tutarının (karşılığının) -«harca esas değer» olarak- gösterilmemiş olması halinde, icra mahkemesince doğrudan doğruya (kendiliğinden) veya (süresiz) şikayet yoluyla yapılacak başvuru üzerine «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği, İİK. 58/II-3 hükmünün devletin hükümranlık hakları ve kamu düzeniyle ilgili bir hüküm olduğu—
Bonolara konulan (yazılan) «muacceliyet koşulu»nun (senetlerden birisinin vadesinde ödenmemesi, halinde diğer «sonraki» vadeli senetlerin de muaccel olacağına» ilişkin kaydın), taraflar arasında ayrıca düzenlenmiş bir sözleşme olmadıkça, geçersiz sayılacağı-
TTK’nun 636. maddesi gereğince çek nedeniyle asıl borçlu keşideci yanında «ciranta»lar ve «bunlara aval veren»ler de hamile karşı müteselsil borçlu sıfatıyla sorumlu olacağından çeke dayalı icra takiplerinde adı zikredilenler dışında karşılıksız şerhi koyan «muhatap banka» hakkında herhangi bir takibin yapılamayacağı—