Bir bonoda «emre yazılı değildir» veya bu manayı ifade eder şekilde «ciro edilemez» gibi ibarelerin yazılması halinin, o bononun kambiyo senedi olma niteliğini etkilemeyeceği, böyle bir bonoya dayalı olarak lehtarın borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabileceği—
Keşidecinin «gerçek kişi» veya «tüzel kişi» olmasının, bononun geçerlik koşullarından olmadığı (tüzel kişiliği bulunmayan «firma» adına bono düzenlenebileceği)-
Lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine gerek bulunmadığı gibi, cironun cirantanın sadece imzasından ibaret de olabileceği, bu şekildeki ciroya «beyaz ciro» denildiği-
Kambiyo senedine dayalı takiplerde vade tarihinden tahsil tarihine kadar alacaklının -3095 sayılı Kanunun değişik 2. maddesi uyarınca- «avans faizi oranı»na göre faiz talep edebileceği—
Müracaat borçlularının («keşideci», «ciranta» ve «aval veren kimseler»in) hamili protesto düzenlemek zorunluluğundan muaf tutabilecekleri—
Hamiline yazılı bir çekin bankaya ibrazından sonra, ciro edilmeksizin başkasına elden devrinin olanaksız olduğu, ibrazdan sonra alacaklının çekte hak sahibi olabilmesi için TTK’nun 705. maddesi uyarınca adına «alacağın temliki» hükümlerini doğuran bir cironun bulunması gerekeceği—
Çekin ibraz şerhinde «ibraz tarihi»nin bulunmaması halinde, çekin çek niteliğini kaybedeceği ve düzenlenen belgenin «adi havale» niteliğini taşıyacağı—
Keşide yerinin neresi olduğunun kuşkuya yer vermeyecek biçimde gösterilmesi zorun olduğundan keşide yeri «Sus» şeklinde kısaltılan dayanak belgenin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı-
Apartman yöneticiliğinin aktif ve pasif husumet ehliyeti bulunmadığından ve BK’nun 388. maddesi hükmüne göre kambiyo senedi düzenlemesi için yöneticiye özel yetki verilmedikçe, yöneticilik adına düzenlenen senede dayalı olarak site yöneticiliği aleyhine takip yapılamayacağı—