Çeklerde «vâde» olmayacağından, düzenlenen çekte iki tarih bulunması halinde, «önceki tarih»in, «keşide tarihi» olarak kabulü gerekeceği—
Takip dayanağı belgenin çek niteliğini taşımaması halinde alacaklının % 5 çek tazminatı ile % 03 komisyon isteyemeyeceği gibi -takipten önce temerrüt olgusu gerçekleşmemişse- takip tarihine kadar yasal faiz de isteyemeyeceği—
«Tanzim yeri» unsurunu içermeyen senedin «bono» niteliğinde bulunmayacağı, bu senetteki hakkın ciro yoluyla başkalarına da geçmesinin mümkün olmadığı ve senet arkasındaki beyaz cironun -BK’nun 163. maddesinde belirtilen- alacağın temliki işlemini de ihtiva edemeyeceğinden, takip alacaklısının bu senede ilişkin olarak takip hakkının bulunmayacağı—
Bankaya ibraz edilmiş olan çekte «ibraz tarihi»nin bulunmaması, ancak alacaklının ibraz süresi içinde icra takibinde bulunmuş olması halinde, çekin süresi içinde muhatap bankaya ibraz edildiğini kabulü gerekeceği—
Ciro zinciri içinde yer almayan alacaklının, «yetkili hamil» olarak takipte bulunamayacağı—
Keşide yerinin belirgin bir idari birimi içermeyen «İSK» şeklinde kısaltılması halinde dayanak belgenin çek niteliğinde sayılmayacağı-
Keşide yerinin içbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açık olarak gösterilmesi gerektiğinden, keşide yerinin «Z.Dağ» şeklinde kısaltılması halinde dayanak belgenin çek niteliğinde sayılmayacağı ve takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının gerek "takip talebi" ve gerekse "ödeme emri"nde, «yabancı para alacağını hangi tarihteki kur üzerinden talep ettiğini açıklamamış olmasının takibin iptalini gerektirmeyeceği–
Bonoda «lehtar» ve «keşideci» sıfatlarının birleşemeyeceği (keşidecinin, kendisini «lehtar» olarak göstererek bono düzenleyemeyeceği)—