Davacı işçinin davalı işyerinde yaklaşık 14 yıl 5 ay kadar süreyle çalıştığı, davalı işyerinde tarafların kabulünde olduğu üzere davacının da yararlandığı Toplu İş Sözleşmesinin bulunduğu, bu sözleşmenin 24. maddesine göre işten çıkarma cezasının ancak disiplin kurulu kararı ile verilebilmesinin mümkün olduğu, somut olayda ise iş akdine disiplin kurulu kararı olmaksızın son verildiğinden feshin haklı bir nedene dayandığından söz edilemeyeceği, geçerli nedene dayandığının ise davalı işveren tarafından ispatlanamadığı anlaşıldığından feshin geçersizliğine ve davacının davalı şirketteki işe iadesine karar verilmesinin isabetli olacağı - Davacı işçinin kıdemine ve fesih nedenine göre mahkemece işe başlatmama tazminatının davacının 7 aylık ücreti tutarında belirlenmesi doğru olmayıp, bu tazminatın davacının 5 aylık ücreti oranında belirlenmesinin dosyaya uygun olacağı-
Davacının ikramiye (ikramiye + ilave tediye) alacakları brüt ücret üzerinden hesaplanmış olsa da davacıya yapılan ödemeler net olduğundan,  yapılan ödemenin bunu karşılayıp karşılamadığı, bakiye alacağının kalıp kalmadığının hesaplatılması gerektiği-
Davacı işçinin, işverenin diğer bir işçisine hakaret edip sataştığı delil ve beyanlarla sabit olup işverenin feshi haklı sebebe dayanıp, davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı talebinin yerinde olmadığı- Davacının haftada 6 gün çalıştığı kendisinin de kabulünde olduğundan davacının hafta tatilini kullandığı açık olup bunun karşılığı ücrete hak kazanmadığı-
Hasta bakıcı olan davacının, olay günü bakım evinde kalan yaşlı ...'a kötü davrandığı ve hakaret ettiği dosya kapsamından anlaşılmakla, her ne kadar ceza yargılaması sırasında yaşlı ...'un konuşamaması sebebiyle beyanı alınamamışsa da davacının davranışı ve olayın oluş şekli kamera kaydı, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı ile ispatlanmış olduğundan feshin haklı sayılacağı, dolayısıyla kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddedilmesi gerektiği-
TBK. mad. 74. gereği olayla ilgili ceza mahkemesinin beraat kararının hukuk hakimini bağlamayacağından davacı ve arkadaşlarının sahte faturalar ile gerçek hizmet alımı olmadan ödemelerin yapılıp, davalı yönünden davacıya karşı güven ilişkisinin kalmayıp davacının eyleminin doğruluk ve bağlılığa uymadığından işverenin feshi haklı nedene dayanıp işçinin kıdem-ihbar tazminatı taleplerinin yerinde olmadığı- Hükmedilen miktarın net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmediğinden hükmün hatalı olduğu-
Davacı-karşı davalı ile işveren arasında gerçekleşen tartışmada, işverenin hakaret içeren konuşmaları doğrudan işveren feshi olduğundan, davacı-karşı davalının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talebinin kabulüne, davalı-karşı davacının ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
İşverence kendisine ücretsiz izin verilmediği halde izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediği sabit olan davacının iş sözleşmesinin, işverence haklı sebeple feshedildiğinin kabulü dosyaya daha uygun düşeceğinden kıdem, ihbar tazminatı taleplerinin reddi yerine kabul edilmesinin hatalı olup bozmayı gerektirdiği -  Dava tarihinden önce işverenin temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat olunmadığına göre, ihbar tazminatı ve fazla çalışma alacakları yönünden dava ve ıslah tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerekirken, alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin isabetsiz olup ayrıca bozmayı gerektirdiği-
Davalı işveren davacının 10 gün devamsızlık yaptığını ve devamsızlık tutanaklarını tuttuklarını, iş akdinin davacının devamsızlığı nedeniyle haklı nedenle feshettiğini savunmuş ise de;devamsızlık tutanağı tanıklarından sadece biri duruşmada dinlenilmiş olup, beyanında;devamsızlık tutanağını ne şekilde tuttuklarından söz etmemiş olduğundan aksine davacının devamsızlık sebebiyle genel merkez tarafından işten çıkartıldığını ancak doğrudan bilgisinin olmadığını beyan ettiğinden davalı işveren tarafından tutulan devamsızlık tutanakları tutanak tanıklarının beyanları ile doğrulanmamış olup, davalı işveren tarafından her zaman tek taraflı olarak düzenlenebileceği için de davalı işverenin davacının devamsızlık yaptığından bahisle iş akdini haklı nedenle feshettiği iddiasını usulünce ispatlayamamış olduğu ve kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacı iş akdinin 01.10.2012 tarihinde feshedildiğini savunmuş ise de, 22.09.2012 – 01.10.2012 tarihleri arası çalıştığını ispat edememiş olup, devamsızlık tutanakları ile davalı tanık anlatımları arasında da çelişki olmayıp,davalı işverenin davacının iş akdini devamsızlık nedeniyle haklı olarak feshettiği anlaşıldığından, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiği-
Davacının davalı işyerinde mağaza müdürü olduğu ve yapılan satışlardan pirim aldığı dikkate alındığında fazla çalışma hesabında sadece %50 zamlı kısmın hesaplanması gerekirken prim ödemelerinin hesaplanan alacakdan mahsup edilmesinin hatalı olduğu-