Kısmi dava açılması halinde sadece dava edilen bölüm için zamanaşımının kesileceği- Islah dilekçesinin verildiği tarihte olay tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan BK.'nun 60/1 maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin ıslah edilen miktar yönünden dolmuş olduğu-
Davacının davalı iş yerinde çalıştığı, taraflar arasında brüt ücret miktarında uyuşmazlık bulunduğu, kıdem ve ihbar tazminatlarının giydirilmiş ücret üzerinden, fazla mesai ücreti, genel tatili, hafta tatili ve izin alacağının işveren elindeki kayıtlarla hesaplanması gerektiği, bu nedenle alacakların başlangıçta belirsiz olduğu, açıkça belirli olmayan ve tartışmalı alacaklar ise kısmi eda külli tespit davası konusu yapılabileceğinden, mahkemece yazılı gerekçe ve yasaya aykırı olarak süre verilmeden hukuki yarar şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Tahsil amaçlı belirsiz alacak davasında, davaya konu edilen miktar bakımından faiz başlangıcı olarak dava tarihinin kabul edilmesi gerekeceği, alacağın kalan kısmın sadece tespiti istenmiş olmakla, belirlenen bakiye alacak miktarının ilerde talep edildiği tarihten itibaren faize karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında ücretin miktarı ve ücretin eki niteliğindeki ikramiyenin varlığı ihtilaflı olduğundan belirli alacaktan söz edilemeyeceği-
Dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler ve özellikle davacının dava dilekçesi nazara alındığından davanın kısmi eda külli tespit davası niteliğinde olduğu anlaşılmakla davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı olmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davacı tarafından açılan dava, belirsiz alacak davası türlerinden kısmi eda, külli tespit davası niteliğinde olduğundan kıdem tazminatı dışındaki ücret alacağı, fazla çalışma ücreti, dini ve milli bayramlar ile genel tatil alacaklarının ıslahla arttırılan miktarlarına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, bu alacakların tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada, davacı vekili dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını açıkça belirtmiş, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak toplamda 2.500,00 TL talepte bulunmuş, 15.05.2015 harç tarihli dilekçesi ile de davasını ıslah ettiğini bildirmiş olduğundan, bu hali ile eldeki dava kısmi eda külli tespit davası niteliğinde olup fazla çalışma ücreti talebi yönünden dava ve ıslah tarihleri gözetilerek faize hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Davacı vekili dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını açıkça belirtmiş, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak toplamda 2.500,00 TL talepte bulunmuş, 15.05.2015 harç tarihli dilekçesi ile de davasını ıslah ettiğini bildirmiş olduğundan, bu hali ile eldeki dava kısmi eda külli tespit davası niteliğinde olup fazla çalışma ücreti talebi yönünden dava ve ıslah tarihleri gözetilerek faize hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Davalı vekili, cevap dilekçesinde, davanın alt işverenlere ihbarını istediği, davalı bakanlık asıl işveren olup İş Kanunu'nun 2. maddesine göre ödenmeyen işçilik alacaklarından alt işverenlerle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, Bakanlığın, ödeyeceği işçilik alacağından dolayı davayı ihbar ettiği alt işverenlere rücu hakkı bulunduğu, davalının davayı ihbar talebi hakkında bir işlem yapılmaması usul ve yasaya aykırı olacağı- Davacı, dava dilekçesinde, belirsiz alacak davası açtığını belirterek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, asgari geçim indirimi  ve yol ücreti ile ilgili olarak, talep miktalarını kısmi olarak belirlediği, daha sonra ıslah dilekçesiyle HMK mad.107 uyarınca kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret,  fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti hususlarında talep miktarını artırdığı, dava türünün, talep sonucuna göre belirleneceğinden, dava dilekçesi incelendiğinde taleplerin kısmi olması ve ıslahla artırılması karşısında davanın kısmi eda külli tespit davası olarak değerlendirilmesi gerektiği-  Faiz başlangıcına ilişkin olarak, kıdem tazminatına fesihten itibaren, diğer alacaklarda ise dava dilekçesinde istenen miktara dava tarihinden, ıslahta istenen miktara da ıslahtan itibaren faiz uygulanması gerektiğinden, davanın tahsil amaçlı belirsiz alacak davası olarak nitelendirilerek kıdem tazminatı dışındaki alacaklara uygulanan faiz başlangıcı hakkındaki belirlemenin isabetsiz olduğu-
Destekten yoksun kalma istemine ilişkin davanın belirsiz alacak davası olduğu, alacak belirlenebilir olmadığından gerçek alacağın, tazminat bilirkişi raporu ile belirlenebilir hale geleceği-