Kısmi dava olarak açılan davada, davacı vekilinin sonradan davanın belirsiz alacak davası olduğunu beyan etmesinin sonucu değiştirmeyeceği, hal böyle olunca mahkemece davacı vekilinden her bir alacak için ne miktar talepte bulunduğunu açıklattırılarak alacakların ıslah ile istenen kısımlarına ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekeceği-
Kısmi dava olarak açılan davada, davacı vekilinin sonradan belirsiz alacak davası olduğunu beyan etmesinin sonucu değiştirmeyeceği, hal böyle olunca mahkemece davacı vekilinden her bir alacak için ne miktar talepte bulunduğu hususu açıklattırılarak alacaklar hakkında tek tek hüküm kurulması gerekirken toplu şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Dava 6100 sayılı HMK zamanında açılmış olmasına rağmen belirsiz alacak davası olarak açılmadığından, sonradan veya kendiliğinden belirsiz alacak davasına dönüştürülmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davanın kısmi dava olarak kabulü gerekeceği-
Kısmi dava olarak açılan davada, davacı vekilinin sonradan davanın belirsiz alacak davası olduğunu beyan etmesinin sonucu değiştirmeyeceği-
Kısmi dava olarak açılan davada, davacı vekilinin sonradan davanın belirsiz alacak davası olduğunu beyan etmesinin sonucu değiştirmeyeceği- 6100 sayılı HMK zamanında açılmış olmasına rağmen belirsiz alacak davası olarak açılmamış olan davanın, sonradan veya kendiliğinden belirsiz alacak davasına dönüştürülmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davanın kısmi dava olarak kabulü gerekeceği-
Davacı dava dilekçesinde davasını açıkça belirsiz alacak davası olarak nitelendirmesi sonucu, davanın açılmasıyla birlikte dava dilekçesinde yazılı miktarla sınırlı olmamak kaydıyla tüm alacak yönünden zamanaşımının kesileceği, buna bağlı olarak da tamamlama dilekçesine karşı zamanaşımı savunmasında bulunulamayacağı-
6100 sayılı HMK zamanında açılmış olmasına rağmen belirsiz alacak davası olarak açılmayan davanın, sonradan veya kendiliğinden belirsiz alacak davasına dönüştürülmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davanın kısmi dava olarak kabulü gerekeceği-