Davacı tarafça HMK 107. maddesine göre belirsiz alacak davası açılmış olmakla kıdem tazminatı dışında kalan alacakların tamamına dava tarihinden faiz işletilmesi gerekirken dava dilekçesinde belirtilen tutarlara dava,miktar artırım dilekçesinde belirtilen tutarlara dilekçe tarihinden faiz işletilmesi ve davalı Üniversite'nin harçtan muaf olduğu gözetilmeksizin üniversite aleyhine harca hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlıkların giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Davalılardan ...nın faaliyet alanı içerisinde konut inşaatı yer almakta olup, davalılar arasındaki sözleşmenin konusunun da konut projesine ilişkin olduğu, tarafların dilekçesindeki açıklamaları, işin niteliği ve faaliyet alanları nazara alındığında davalılar arasında asıl alt işveren ilişkisinin bulunduğunun kabulü gerekeceği, kaldı ki; davalı şirketler arasındaki inşaat sözleşmesi .............. tarihinde feshedilip sözleşme konusu inşaat işyeri ...ne devredilmesine rağmen davacının bu şirkette şantiye şefliğinin devam ettiğinin de kayıtlar ile sabit olduğu, bu durumda, her iki davalı şirketin de talep konusu alacaklardan birlikte sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- Ücretleri ödenmeyen ve bu nedenle iş görme edimini yerine getirmeyen davacı işçinin iş sözleşmesinin işverence feshinin haklı nedene dayanmadığı, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü yerine reddinin hatalı olduğu- Davanın açılış şekli itibariyle kısmi eda, külli tespit talepli belirsiz alacak davası olduğu, mahkemenin davaya karşı zamanaşımını gözetmesinin yerinde olduğu, ancak, davacının yaptığının ıslah olmayıp, talep artırımı ile alacağın belirli hale getirilmesi olduğu, belirsiz alacak davasının bütün türlerinde dava açılmakla zamanaşımının kesileceği, talep artırımına karşı yapılan zamanaşımı def’inin hukuki sonuç doğurmayacağı, bu nedenle talep artırımına karşı yapılan zamanaşımı def’inin dikkate alınmaması gerekirken hukukî değer taşımayan zamanaşımına def’ine göre karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Dava dilekçesindeki açıklamalara ve talebe göre dava, HMK.109 uyarınca kısmî dava türünde açıldığından, kıdem tazminatı dışındaki talepler yönünden dava dilekçesinde istenen miktara dava tarihinden, ıslahta istenen miktara ise ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekeceği-
HMK.'nun 107. maddesinin gerekçesine göre belirsiz alacak davasının, kısmen eda davasıyla birlikte külli tespit davası olarak da açılabilmesinin imkan dahilinde olduğu, o halde belirsiz alacak davasında bir miktarın tahsili yanında, kalan tutarın tespiti istenebilecek ve yargılama sırasında belirlendiğinde kalan miktarın da talep edilebileceği-
Belirsiz bir alacak için alacaklının açıkça kısmi dava açtığını belirterek talepte bulunması veya belirsiz alacaktan söz edilmeksizin kısmi taleplerde bulunulması halinde davanın kısmi dava olarak açıldığının kabul edileceği-
Tazminat davası bozma kararına uyularak-
Mahkemece tanık beyanları ile hesaplanan fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili ücret alacaklarında takdiri indirim yapılması yerindeyse de yapılan takdiri indirim hakkın özünü etkileyecek şekilde fazla olmaması gerekeceği-
Davacı dava dilekçesinde açıkça HMK 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası açtığını belirttiği halde, mahkemece hüküm altına alınan işçilik alacaklarına dava tarihi yerine dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğu-
Davacı avukatının cevap dilekçesi verilmeden ön inceleme aşamasında, mahkemenin ara kararına uygun olarak davasının belirsiz alacak davası olduğunu belirterek talep ettiği miktarları kısmen artırdığı ve harcını yatırdığı, davacının bu şekildeki talebinin ıslah olarak nitelendirilemeyeceği, davanın tahsil amaçlı belirsiz alacak davasına dönüştürülmesi talebi olduğu-
Dava konusu kıdem tazminatı ile yıllık izin alacağı istemi için HMK. m. 109/2 anlamında talep konusunun miktarının taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli olduğundan söz edilmesinin mümkün olmadığı, davanın 6100 sayılı HMK yasasının yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olması nedeniyle, belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesi gerekeceği-