Belirsiz alacak davası olarak; ayıplı imalat ve tespit giderinin ihbar tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsili istemiyle açılan davada, hükme esas alınan bu bilirkişi raporunda, taşınmaz orta alanlarındaki ayıplı işler ayrı ayrı tespit edilerek bu tespit edilen ayıpların ne suretle giderileceği açıklandıktan sonra, bu işlerin her türlü malzeme, işçilik, nakliye, KDV ve genel giderleri dahil maliyetlerinin hesaplandığı belirtilmiş ise de, bilirkişi raporundaki tespitlere konu ayıplı imalatların niteliği itibariyle tamir veya yeniden yapılmak suretiyle giderilebileceği, buna göre ayıplı imalatların tamamlanmasına ilişkin masrafların hesaplanmasında, dava tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre tamir ve yapım işine konu alanın ölçüsü, yapılan işin mahiyeti, kullanılacak malzeme, nakliye, işçilik vs. tüm inşaat kalemlerine konu bedellerin her bir iş yönünden ayrı ayrı somut verilere göre değerlendirilerek ve keşif tarihi itibariyle site yönetimi tarafından dava dışı firmalar ile yapılan sözleşmelere dayalı olarak tamamlanan işler yönünden de aynı yöntem izlenerek hesaplama yapılmak suretiyle yapılan ödemelerin yerindeliği değerlendirilmek suretiyle alınacak ek bilirkişi rapor sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği-
Davalı şirket tarafından inşa edilerek davacılara satışı yapılan taşınmaz ortak alanlarında oluşan, ayıplı imalatların giderilmesine ilişkin tazminat isteminde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaz orta alanlarındaki ayıplı işler ayrı ayrı tespit edilerek, bu tespit edilen ayıpların ne suretle giderileceği açıklandıktan sonra,bu işlerin her türlü malzeme, işçilik, nakliye, KDV ve genel giderleri dahil maliyetlerinin hesaplandığı belirtilmiş ise de, bilirkişi raporundaki tespitlere konu ayıplı imalatların niteliği itibariyle tamir veya yeniden yapılmak suretiyle giderilebileceği, buna göre ayıplı imalatların tamamlanmasına ilişkin masrafların hesaplanmasında, dava tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre tamir ve yapım işine konu alanın ölçüsü, yapılan işin mahiyeti, kullanılacak malzeme, nakliye, işçilik vs. tüm inşaat kalemlerine konu bedellerin her bir iş yönünden ayrı ayrı somut verilere göre değerlendirilerek ve keşif tarihi itibariyle site yönetimi tarafından dava dışı firmalar ile yapılan sözleşmelere dayalı olarak tamamlanan işler yönünden de aynı yöntem izlenerek, hesaplama yapılmak suretiyle; yapılan ödemelerin yerindeliği değerlendirilmesi mahkeme, taraf ve yargıtay denetimine uygun olacak şekilde alınacak ek bilirkişi rapor sonucuna uygun karar verilmesi gerekitiği-
Tazminat davasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaz ortak alanlarındaki ayıplı işler ayrı ayrı tespit edilerek bu tespit edilen ayıpların ne suretle giderileceği açıklandıktan sonra, bu işlerin her türlü malzeme, işçilik, nakliye, KDV ve genel giderleri dahil maliyetlerinin hesaplandığı belirtilmiş ise de, bilirkişi raporundaki tespitlere konu ayıplı imalatların niteliği itibariyle tamir veya yeniden yapılmak suretiyle giderilebileceği, buna göre ayıplı imalatların tamamlanmasına ilişkin masrafların hesaplanmasında, dava tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre tamir ve yapım işine konu alanın ölçüsü, yapılan işin mahiyeti, kullanılacak malzeme, nakliye, işçilik vs. tüm inşaat kalemlerine konu bedellerin her bir iş yönünden ayrı ayrı somut verilere göre değerlendirilerek ve keşif tarihi itibariyle site yönetimi tarafından dava dışı firmalar ile yapılan sözleşmelere dayalı olarak tamamlanan işler yönünden de aynı yöntem izlenerek hesaplama yapılmak suretiyle yapılan ödemelerin yerindeliği değerlendirilmek suretiyle mahkeme, taraf ve yargıtay denetimine uygun olacak şekilde alınacak ek bilirkişi rapor sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, denetime imkan vermeyecek şekilde hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirdiği-
Kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve banka tarafından haksız kesildiği iddia edilen bedelin tespiti ile belirlenecek miktarın tahsili istemine ilişkin davanın,"tahsil amaçlı belirsiz alacak davası” olmayıp, niteliği itibariyle “kısmi eda külli tespit amaçlı bir dava olduğu ve bu dava türünde, talep belirlemeye yönelik “artırım/tamamlama” şeklinde usuli bir işlem söz konusu olmadığı- Davacının “artırım dilekçesi” adı altında verdiği dilekçeler hukuki niteliği itibari ile ıslah dilekçesi niteliğinde olup, davacının bilirkişi raporu ile masraf miktarının ortaya çıktığını ve buna göre ıslah ettiklerine ilişkin beyanı ile HMK. mad. 176/2 birlikte değerlendirildiğinde, bundan sonra verilen ikinci ıslah dilekçesinin hükümsüz olduğu- Tarafların, bir davada ancak bir kez ıslah yapabileceği-