Uyuşmazlık, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir...
4. HD. 06.02.2024 T. E: 2022/16728, K: 1158
Uyuşmazlık, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir...
Davacı alacaklı ile davalı borçlu arasındaki alacak - borç ilişkisinin davaya konu araç satışından kaynakladığı- Bu sebeple icra takibine konu 30.07.2015 düzenleme 20.06.2016 vade tarihli bononun düzenlendiği- Bononun ödenmemesi üzerine davacı tarafından borçlu hakkında icra takibinin başlatıldığı- Buna göre borcun doğumunun ve borçlu hakkında yapılan icra takibinin tasarruf tarihinden önce olduğu- Takibin kesinleştiği ve borçlunun adresinde İİK'nun 105 inci maddesinde tanımını bulan şekliyle aciz vesikası niteliğinde haciz tutanağının düzenlendiği - İlk Derece Mahkemesinin davaya konu aracın davacı ve davalı F. Yazıcı arasında birden fazla kez devir ve tescil edildiği, takibe konu senedin her zaman düzenlenebilir nitelikte olduğu, davacı tarafın ve F. Yazıcı'nın devir konusunda iyi niyetli olmadıkları gerekçesine katılma imkanı bulunmadığı- Öte yandan davalı borçlu F. Yazıcı ile dava konusu aracın devredildiği diğer davalı şirketin benzer ticari alanda faaliyet gösterdikleri, dava konusu tasarrufun "C" plakalı servis aracı devrine ilişkin olduğu anlaşıldığı- Mahkemece borçlunun ticari işletmesine dahil olan bu nitelikte başka araçlar olup olmadığı araştırılarak, dava konusu araç devrine ilişkin bu tasarrufun; İİK’nun 280/son maddesi gereğince, ticari işletmenin mühim bir kısmının devri niteliğinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, TBK'nın 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı muvazaalı işlemin iptali, olmadığı takdirde İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali istemine ilişkindir...
Lehine ipotek tesis edilen alacaklı dava dışı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla dava konusu taşınmazın satışını gerçekleştirme ihtimali bulunduğundan, taşınmazın 1/2 hissesinin üzerindeki ipotekle birlikte devralan davalı kardeş tarafından ipotek borcunun kapatılması karşılığında devralınmasında alacaklıların zarara uğratılması kastının olmadığı- Devralanın kendisine ait başka bir daireyi satarak elde ettiği bedeli satın almış olduğu, davaya konu hisse üzerindeki ipotek borcunu kapatmak için kullandığı, bu şekilde hem borçlunun ipotek borcunun kapatıldığı hem de kendisinin taşınmaza tam hisse olarak sahip olduğu anlaşıldığından yapılan satışın bedelsiz ve muvazaalı olarak değerlendirilemeyeceği-"Borçlunun borçlularından haberdar olan üçüncü kişi, borçlu ile eylem birliği içinde hareket ederek sadece ipotek borçlusunun borcunu ödemek sureti ile taşınmazın açık artırmada daha yüksek bir bedel ile satılarak diğer borçlarında ödeme ihtimalini ortadan kaldıracak şekilde, diğer alacaklıların zararına hareket ettiği" şeklindeki karşı oyun kabul görmediği-
Tasarrufun iptali istemine ilişkin olan davada, harcın dava değeri tasarrufa konu taşınmazın tasarruf tarihindeki değeri ile takip çıkışı alacak miktarından hangisi düşük ise düşük olan tutardan ibaret olduğu- Mahkemece davacı yandan başvuru harcı ve nisbi peşin harç alınmadan davanın bitirilmesinin doğru olmadığı- Davacının yargı harçlarını ödeme yükümü altında olduğu anlaşıldığına göre, eksik peşin nispi karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça eldeki davaya devam etme olanağı bulunmadığı- Aksi halin kabulünde, harç kaybı yanında, istinaf ve temyiz sınırlarına göre tarafların kanun yoluna başvuru hakkının elinden alınmasına neden olacağından hukuki dinlenilme hakkının ihlali sonucunu doğuracağı-
4. HD. 24.01.2024 T. E: 2022/9837, K: 921