Çek hakkında zamanaşımı süresi ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağına göre çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınmasının zorunlu olacağı ve takibe konu çekin ibraz süresinin bitim tarihi 03.02.2012 tarihinden önce olduğundan eski yasanın yürürlükte olup uygulanacak zamanaşımı süresinin 6 ay olacağı- Alacaklının 'borçlunun menkullerinin haciz ve muhafazası için' başka bir icra dairesine talimat yazdırması ile takip dayanağı çekin bağlı olduğu zamanaşımı süresinin kesileceği, bu tarihten sonra zamanaşımı süresi geçtikten sonra borçlu adına kayıtlı araçların ve taşınmazların haczi için yazı yazılması isteğinin alacağın bağlı olduğu zamanaşımını kesmiş olmayacağı ve icra mahkemesince bu durumda borçlunun talebi üzerine İİK m. 71, m. 33/a uyarınca 'icranın geri bırakılmasına' karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu tarafından kıymet takdirine itirazda bulunulması, alacaklının cebri icrayı sürdürme iradesini kısıtlamadığından zamanaşımını kesmeyeceği, alacaklının, icra takibine devam edebileceği-
Borçlu, faiz ve masrafları ödemedikçe kısmi ödemelerin anaparadan mahsup edilemeyeceği, bunun takip talebinde ayrıca istenilmesi gerekli olmayıp, istek olmasa da memurlukça re'sen dikkate alınması gerektiği- Ödeme emrinde talep edilen işleyecek faize itiraz edilmesi durumunda faiz oranının kesinleştiğinden söz edilemeyeceği, böyle bir durumda talep edilen faizin talep tarihi itibariyle hangi tür faiz oranına denk geldiği belirlenerek, bu faiz türünden değişen oranlarda işleyecek faizin hesaplanmasının gerekeceği, ancak talep edilen faiz oranının yasal ya da ticari faiz oranlarının üzerinde bir oran olması ve söz konusu faiz oranlarına itiraz edilmemesi halinde bu oranın kesinleşeceği-
İtiraza dayanak yapılan belgenin adi nitelikte olması halinde mahkemece, borçlunun dayandığı belgenin alacaklıya gösterilerek belge hakkında beyanının alınmasının ve imzayı kabul etmesi halinde anılan belgenin imzası ikrar edilmiş belge olarak kabul edilmesinin gerekeceği, imzanın inkar edilmesi halinde ise herhangi bir imza incelemesi yapılmaksızın itfa itirazının reddinin gerektiği-
Aleyhine yapılan zamanaşımına uğramış çeklere dayalı icra takibine karşı, süresi içinde "icranın geri bırakılması (İİK. m.71) isteminde bulunmamış olan davalı-borçlunun bu davranışı -İİK. m.280/I. uyarınca- iptale tabi olduğundan, mahkemece, açılmış olan "tasarrufun iptali davası" nın kabulü gerektiği- Mahkemece "dava konusu çekler ile bu çeklere dayalı olarak yapılan icra takiplerinin İİK 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu anlaşıldığından davacının takip konusu yaptığı alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak iptaline davalı 3. kişinin dava konusu icra takiplerinden yaptığı tahsilatların davacıya ödenmesine" karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun sunduğu “ödeme anlaşması” başlıklı adi yazılı belgedeki imzanın alacaklı tarafından ikrar edilmediği durumda belgenin İİK kapsamında bir belge sayılmayacağı ve itfa şikayetinde alacaklı tarafından imzası ikrar edilmeyen belgeye ilişkin imza incelemesi yapılarak sonuca gidilemeyeceği-Takibin iptali istemine ilişkin bir talebi bulunmadığı halde mahkemece taleple bağlılık ilkesinin aşılması suretiyle takibin iptaline karar verilemeyeceği-
Zamanaşımını kesen işlem kimin hakkında yapılmışsa, ancak ona karşı hüküm ifade edeceği, icra takibinin diğer borçlusunun yaptığı ödemenin adı geçen borçlunun süresinde borca itiraz etmesi sebebiyle infaz anlamına gelmeyeceği, şikayetçi borçlunun taraf olmadığı bir istirdat davası açılmış olması ve takibin kesinleştiği tarihten şikayet tarihine kadar şikayetçi borçlu hakkında altı aylık zamanaşımı süresi içinde takibi ilerletmeye yönelik talepte bulunulmaması karşısında, çekin ibraz süresinin dolduğu tarih itibariyle olaya 6762 s. TTK. 726 uygulanacağından, “6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu” gerekçesiyle “icranın geri bırakılması isteminin kabulü” gerekeceği-
Murisin külli halefi olan mirasçının asıl borçlunun (murisin) itiraz hakkı kalmadığı durumlarda yeniden itirazda bulunmasının mümkün olmadığı- Kesinleşen takipte mirasçılara fazladan ödeme emri çıkarılması yeni bir takibin başlatıldığı anlamına gelmeyeceğinden, mirasçıların murisin ölümünden önceki işlemlere karşı itiraz edemeyeceklerinden mahkemece kısıtlı mirasçının sözleşme tarihi itibariyle hukuki ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılarak ve anılan mirasçı vasisinin mirasın reddedildiği iddiasının esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının kendisini borçtan ibra ettiğine ilişkin istemin İİK'nun 71. maddesi uyarınca değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği-
İİK.'nun 179/b maddesi uyarınca asliye ticaret mahkemesinin "iflasın ertelenmesine" dair verdiği karar nedeniyle, karar tarihi itibariyle hiçbir takip yapılamayacağından, önceden başlamış takiplerin duracağı ve bu tarihten itibaren zamanaşımı sürelerinin işlemeyeceği-
