Kira alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıl olup (TBK. 147/5; BK. 126/4), zamanaşımının alacağın muaccel olduğu tarihte işlemeye başlayacağı (TBK 149; BK. 128)- Borçlunun İİK. nun 71. maddesine dayanan takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına yönelik isteminin belli bir süre içinde ileri sürülmesinin gerekmediği- Alacaklı ile borçlu arasında yapılan avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanan vekalet ücreti alacağının tahsili amacıyla başlatılan takiple ilgili olarak borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımına ilişkin olduğundan mahkemece, TBK.nun 147/5. gereğince beş yıllık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının incelenmesi gerekeceği-
Takip dayanağı çekin keşide tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nun 708. maddesi gereğince, çekin yasal süresinde ödenmek üzere muhataba ibrazının zorunlu olduğu, takip dayanağı çekin arka yüzünde muhatap bankaya ibraz edildiğine dair ibraz şerhi bulunmadığından belgenin kambiyo senedi vasfı taşımadığı, çekin adi senet hükmünde olup, adi senet hükmünde bulunduğundan bu belge, 6098 Sayılı TBK'nun 146. maddesinde (mülga 818 sayılı BK'nun 125. maddesi) düzenlenen on yıllık zamanaşımına tâbi olduğu, takibe dayanak belge yönünden on yıllık zamanaşımının gerçekleşmediği-
Bonoda keşideci ve onun gibi sorumlu olan kefile (avaliste) karşı yapılacak takiplerde uygulanacak zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, takip kesinleştikten sonra haciz işleminin yapıldığı ve daha sonra bir borçlu hakkında hiçbir talepte bulunulmamışken, diğer borçlu hakkında icra işlemlerine devam edildiği, icra takip işlemleri kimin hakkında yapılmışsa sadece onun hakkında sonuç doğuracağından, talep eden borçlu yönünden zamanaşımının gerçekleştiği ve bu borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verileceği-
Maaş üzerine konulan haciz nedeniyle, her ay maaştan kesilerek gönderilen paraların, icra dosyasına gelmesi ve alacaklı tarafından alınması, icra takip işlemi niteliğinde olmadığından, zamanaşımını kesmeyeceği-
İbranamede açıkça borçlu ibra edilerek, başkaca hak ve alacağın kalmadığının belirtilmiş olması halinde, tüm dosya borcunun sona erdiğinin kabul edileceği-
Alacaklı durumundaki davalının itirazını def'i yolu ile ileri sürdüğü menfi tespit davasının, kambiyo senedine dayalı takipte zamanaşımını keseceği ve kararın kesinleşme tarihine kadar zamanaşımının işlemeyeceği-
Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2 ve 33/a maddelerine dayanan zamanaşımı şikayetinin incelenmesinin, bu şikayetin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı olmadığı-
Borçlunun, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebileceği, bu istemin kabul edilebilmesi için, itfa şikayetinin İİK.nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanmasının zorunlu olduğu-
Murisin külli halefi olan mirasçının, asıl borçlunun (murisin) itiraz hakkı kalmadığı durumlarda yeniden itirazda bulunmasının mümkün olmayacağı- Muris hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başlanmış ve mirasçılar hakkında takibe devam edilmiş olduğundan, bu takibin muris hakkındaki takibin devamı niteliğinde olduğu ve kendilerine ödeme emri çıkarltılan borçlu mirasçıların murisin ölümünden önce işlem yapılmadığından bahisle zamanaşımı itirazında bulunamayacakları-
Zamanaşımını kesen işlemin, icra müdürlüğünün haciz işlemi olmayıp haciz talebi olduğu- Her ne kadar icra müdürlüğü tarafından takip dosyası için geçici aciz belgesi düzenlenmiş ise de, söz konusu belge zamanaşımı süresini kesmeyeceği gibi, bir an için zamanaşımı süresini kestiği kabul edilse bile, takip dosyasındaki en son işlem tarihinden itibaren geçici aciz vesikasının düzenlendiği tarihe kadar 6 aylık zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşıldığından anılan belgenin düzenlenmesi sonuca etkili olmadığı-