Davacının davası kabul edildiği ve davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı kadın yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken (HMK.md.326) bu hususun gözardı edilmesinin usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirdiği-
Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde, davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekeceği-
Davacı, iddianın serbestçe genişletilebildiği süreden ve diğer tarafın katılmadığı ön inceleme duruşmasından sonra maddi ve manevi tazminat talep etmesinin iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğu; ileri sürüldüğü aşama bakımından incelenebilmesi, diğer tarafın açık muvafakati veya dava dilekçesinin ıslahı halinde mümkün olup; diğer tarafın açık muvafakati veya ıslah yoksa bu taleplerin esasının incelenemeyeceği-
Dava kabul edildiğinden, davacı kadın yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdir edilmesinin gerekeceği-
Davalı yetki hususunu ilk temyizinde ileri sürmediği ve ilk hüküm esastan bozulduğuna göre, mahkemenin yetkisinin kesinleştiği ve bozmadan sonra artık yetkisizlik kararı verilemeyeceği-
Davacı ve davalı arasında resmi evlilik yoksa, manevi tazminat isteğinin genel hükümlere dayanacağı ve genel mahkemelerin davaya bakmakla görevli olacağı-
Bağlantı sebebiyle birleştirme talebinin ikinci davanın açıldığı mahkemeden istenebileceği ve birleştirmeye bu mahkemece karar verilebileceği-
Kocaya dava konusu ziynet eşyaları yönünden harcın tamamlanması için verilen süre içinde kocanın adli yardım talebinde bulunduğu, ancak mahkemece adli yardımdan yararlandırılmasına ilişkin talebin reddine karar verildiğine göre, adli yardım talebi reddedilen kocaya ziynetlere dair talebi yönünden bozma ilamında belirtildiği üzere nispi harcı tamamlaması için yeniden usulüne uygun olarak süre verilmesi gerekeceği-
Davacı-davalının müşterek çocuğunun sünnet töreninin yapılacağı güne mahsus olmak üzere kişisel ilişkinin değiştirilmesi davasının konusuz kalmış olduğu, bu nedenle mahkemece ret hükmü kurulmayıp "konusu kalmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi ve davanın açılış tarihindeki haklılık durumu dikkate alınarak yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda hüküm kurulmasının gerekeceği-