Davacı, davadan feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı kadın davadan feragat ettiğini bildirdiğine göre, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 311. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı kadının, davadan feragat etmesinden dolayı bu yönde bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece ön inceleme duruşmasında dava nihai olarak karara bağlanmayıp tahkikat aşamasına geçildiğine göre, davalının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 147. maddesi gereğince tahkikat duruşmasına davet edilmesi gerekeceği-
Davacı tarafından yabancı temyiz mahkemesinin "temyiz edilemez belgesi" sunulmuş olup bu belgeye göre yabancı mahkeme ilamının temyiz süresinin dolduğu, kararın infaz edilebilir olduğu ve ibraz edilen bu belge karşısında tanınması istenilen yabancı ilamın kesinleştiği anlaşılmakta olduğundan, davanın kabulü ile boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamının tanınmasına karar verilmesi gerekeceği-
Davacı (koca), davadan feragat ettiğini bildirdiğinden, bu husus gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmadan ve taraf teşkili sağlanmadan hukuki dinlenilme hakkı (HMK.md.27) kapsamındaki savunma hakkını kısıtlayacak şekilde hüküm kurulmaması gerekeceği-
Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılığın diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olması gerekeceği-
Terk sebebine dayanan boşanma davasında verilen tarafların boşanmalarına ilişkin hüküm, kesinleşmiş ve zina sebebine dayanarak açılan sonraki davadaki boşanma talebinin esası konusuz kalmış olup davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmasa bile, davacı davanın açıldığı tarih itibarıyla dava açmakta haklı ise, lehine vekalet ücreti dahil yargılama giderleri takdir edilmesi gerekeceği- Ergin olmayan çocuk için, annesinin “zina” eylemine dayanan manevi tazminat isteği ve ergin olan diğer çocuğun aynı gerekçe ve sebebe dayanan manevi tazminat isteğini inceleme görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu; davaya esasen asliye mahkemesince “aile mahkemesi” sıfatıyla bakıldığına göre, bu taleple ilgili nispi peşin harç noksanlığının tamamlanması halinde ayırma kararı verilerek ayrı bir esasa kaydedilip, davaya asliye hukuk mahkemesi olarak bakılması gerektiği-
Davanın açıldığı tarihte dava şartı olmayan bir hususun, sonradan yürürlüğe giren kanunla dava şartı haline getirilmesi, daha önce açılmış olan dava yönünden uygulanamayacağından, mahkemenin gider avansını yatırma konusunda davacıya verdiği kesin süre sonuç doğurmaması gerekeceği-