Davacı vekili son celse dinlenilmeyen tanığını da dinleteceğini açıkça söylemiş olduğundan; mahkemece davacının dinlenmeyen tanığı usulünce davet edilip dinlenildikten ve beyanı diğer delillerle birlikte değerlendirildikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
İlk derece mahkemelerinin kararlarını bozup kaldırma yetkisi HMK. ve Yargıtay Kanununun 1. maddesine göre münhasıran Yargıtay'a ait olup; davacının feragat dilekçesi üzerine mahkemenin kendi kararını kendisinin kaldırarak davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararlarının esas tutulması gerektiği -
Davacının davası kabul edildiği halde, kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmemesinin doğru olmayacağı-
Mahkemece boşanma davasının konusu olmayan davalı koca adına kayıtlı iki adet taşınmaz ve araçlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasının doğru olmadığı-
Davacı kadının Türk Medeni Kanununun 197. maddesi gereğince açtığı ve boşanma dava dosyası ile birleşen müstakil nafaka davasının kabulüne karar verildiği halde, bu davada davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı-
Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği-
Çaycuma İlçesinde aile mahkemesinin kurulmadığı, boşanma davasına aile mahkemelerinde bakılacağının 4787 sayılı Kanunun 4/1. maddesinde hükme bağlandığı, mahkemece davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakıldığının ara kararıyla karar altına alınmasının ve davada anılan Kanunun 7. maddesinde öngörülen usul hükümlerinin uygulanmasının, ayrıca da karar başlığında davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakıldığının gösterilmesinin gerekeceği-
Hükmün sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekeceği-