-
Adalet Komisyon Raporu
“Tasarının 184 üncü maddesinin birinci fıkrasına, özel hayata saygı esası gözetilerek taraflardan birinin istemi üzerine hâkimin duruşmanın gizli yapılmasına karar verebileceğini içeren (6) numaralı bent ilave edilmiştir.”
-
“1998 Tasarısı”ndaki Gerekçe
“Madde 184- Yürürlükteki Kanunun 150 nci maddesini karşılamaktadır.
Bu maddede belirtilenler dışında, boşanmada yargılama usulünün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tâbi olduğu açıklanmıştır."
-
“1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe
“......... Maddenin beşinci bendinde ”iki taraf arasında" ifadesi mehaza uygun olarak metinden çıkarılmıştır.
Boşanma veya ayrılığın fer’i sonuçlarına ilişkin anlaşma, eşler dışında çocuğun velâyet altında bulunduğu durumlarda vasisinin de katılmasını gerektirebileceğinden, bu anlaşmaların hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmayacağı hükmüne yer verilmiştir."
-
“1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe:
‘Madde 146- Madde, yürürlükteki Kanunun 150. madde-sini karşılamaktadır. Yürürlükteki metin esas alınmakla beraber, anlaşma ile boşanma ayrıca düzenlendiği için, ikrar konu-suna bu maddede yer verilmemiştir.
Diğer taraftan, bu maddede belirtilenler dışında, boşanmada yargılama usûlünün Hukuk Usulü Muhakemeleri Ka-nununa tâbi olduğu açıklanmıştır.’:
“D. Boşanmada yargılama usulü
Madde 146- Boşanmada yargılama usulü, aşağıdaki ku-rallar saklı kalmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanu-nuna bağlıdır:
1. Mahkeme, boşanma veya ayrılık dâvasının dayandığı olayların varlığına inanmadıkça, bunları kanıtlanmış sayamaz.
2. Mahkeme bu olaylar hakkında gerek kendiliğinden gerek talep üzerine taraflara yemin öneremez.
3. Mahkeme delilleri serbestçe tadir eder.
4. Boşanma veya ayrılığın fer’i sonuçlarına ilişkin eşler arasında yapılacak anlaşmalar hâkim tarafından onaylanma-dıkça geçerli olamaz.“
-
“1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe:
‘1) Terim ve ifade : Terimler Anayasa’ya ve yukarıki maddelere uydurulmuş, ifade sadeleştirilmiştir.
2) Biçim değişikliği, yoktur. Gerçi maddeye (1) no.lu bent yeniden eklenmiş ise de yürürlükteki metnin üç no.lusu kaldı-rılmış olsa da madde yine beş bentli bir madde halinde kalmıştır.
3) Hüküm değişikliği : Maddenin başında, saklı hükümler ayrılmak suretiyle Hukuk Yargılamaları Usulü Yasasına yollama yapılmıştır. Saklı tutulan kurallar 150. nci maddedeki 1-5 sayısı altında sıralanan kurallar olup bunlarda yapılan değişiklikler şunlardır:
Birinci bentte, şimdiki metinde olmayan bir kural yer almıştır. Bu boşanma yargıcının ilk oturumda tarafları barıştırmaya çalışması gerektiğini öngören kuraldır. Bilindiği gibi bu-günkü Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunundan (sulh teşebbüsü) pek haklı olarak, kaldırılmış olduğu için boşanma yargıcının davayı görmeye başlamadan önce tarafları barışma hu-susunda uyarması, aile kurumunun korunması bakımından çok yerinde olacaktır. Bu bendin eklenmesinin gerekçesi budur.
İkinci bent, yürürlükteki metnin birinci bendidir. Bu bentte (sebep gösterilen hadiseler) deyimi yerine (boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olaylar) deyimi kullanılmıştır. Çün-kü (davanın dayandığı olay) terimi teknik hukuk ifadesi ba-kımından daha yerindedir. Yine aynı bentte (vicdanen) kelimesi gereksiz görüldüğünden kaldırılmıştır. Nitekim bu kelime İsviçre Medenî Kanununun ve Fransızca ne Almanca ve ne de İtalyanca metinlerinde yoktur. Tasarının üçüncü bendi, yürürlükteki metnin ikinci bendidir. Bu bentte (yemin makamına kaim beyanatta bulunulması) ibaresi lüzumsuz görülerek kal-dırılmıştır. Çünkü bu bendin amacı, taraflara yemin teklif edilmesine ve böylece hislerine kapılarak yalan yere yemin yapılmasına imkân bırakmamaktadır.
Yürürlükteki metnin üçüncü bendi Tasarıya alınmamış-tır. Yukarıda boşanma hükümlerinde yapılan değişikliklerle boşanma kolaylığı sağlanmış ve boşanmada kusur arama prensibinden az çok uzaklaşılmış olduğu için (tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı) yolundaki bir kuralın boşanmadaki yargılama usulünde yer almasının manâsı kalmamıştır. Bu nokta, duruma göre, yargıcın takdir edeceği bir şeydir.
Dördücü bentte, kural değişikliği yoktur.
Beşinci bende gelince : Boşanmanın fer’i sonuçları üzerine eşler arasında yapılacak özel anlaşmaların geçerliğinin her halde yargıcın onaylamasına bağlı olduğuna dair kesin bir kural koymak sakıncalıdır. Hattâ bu bazen zararlı da olabilir. Zira, yukarıda yapılan değişikliklerde görüldüğü gibi bu fer’i netice- ler, kaide olarak, mahkemede yargılama sırasında ya tarafların anlaşmasıyla ve bu anlaşmanın tutanağa geçirtilmesiyle olur veya, anlaşmazlık halinde, mahkemece saptanır. Bir üçüncü imkân da boşanma kararından önce veya sonra eşlerin mah-keme dışında anlaşmalarıdır. Bütün bunları hiçbir ayırıma tabî tutmaksızın yargıcın onayına bağlı kılmak, yargılama sı-rasında mahkeme huzurunda yapılan anlaşmaların da sanki ayrıca bir onaylama işlemine tabî kılınması gerektiği şeklinde yorumlanabilir ve tereddütlere ve uygulama aksaklıklarına sebep olabilir. Bu sebeple yargıcın onayına bağlı anlaşmaların, mahkeme dışında olan anlaşmalar olduğu beşinci bentte açıklanmıştır. Ayrıca bu bentteki kuralın konulmasının asıl amacı, boşanan eşlerden, hayat tecrübesi itibariyle, çok defa zayıf durumda bulunan kadını korumaktır. Yürürlükte bulunan metin-de (tasdik) işleminin her iki eş için mutlak olarak gerekliliği belirtilmiştir. Böylece, yapılmış olan anlaşma hâkimin onayı olmadan geçerli olmayacağına göre, böyle bir kuraldan haberi olmayan bir kadınla meselâ noterlikte yapılan bir anlaşmaya kadın inanacak fakat bu anlaşma hâkime tasdik ettirilmeden geçerli olamayacağı için neticede yine kadın zarar görecektir. Bu durum birçok kocalar tarafından kötüye kullanılabilecektir. Bu sebeple bu bentteki kural, Medenî Kanunun 169. uncu madde-sinin 2. nci ve özellikle 3. üncü fıkralarındaki kurallara paralel olarak değiştirilmiştir. Böylece eşler arasında boşanma veya ayrılığın fer’i sonuçlarına dair mahkeme dışında yapılacak anlaşmalar yargıç tarafından onaylanmışsa bu anlaşma her iki taraf için geçerli olduğu halde karıyı bağlamayacaktır. Karının ve dolayısıyla çocukların haklarının korunması bu suretle yargıcın kontrolüne tabi tutulmuştur.’:
“D. Boşanmada yargılama usulü.
Madde 150- Boşanmada yargılama usulü, aşağıdaki ku-rallar saklı kalmak üzere, Hukuk Yargılamaları Usulü Yasa-sına bağlıdır.
1- Mahkeme boşanma davasının ilk oturumuna doğrudan doğruya ve yalnız olarak eşleri davet edip onları barıştırmaya çalışır; gelmezler veya barışmazlarsa, davaya açık olarak devam eder.
2- Mahkeme boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olayların varlığına kanaat getirmedikçe bunları ispatlanmış sayamaz.
3- Mahkeme bu olaylar hakkında delil olmak üzere taraf-lara gerek kendiliğinden, gerek istem üzerine, yemin teklif edemez.
4- Mahkeme delilleri serbestçe takdir eder.
5- Boşanma veya ayrılığın fer’i sonuçlarına dair eşler arasında mahkeme dışında yapılacak anlaşmalar, yargıç ta-rafından onaylanmadıkça karıyı bağlamaz.“