Davalıya usulüne uygun tebligat yapılıp savunma imkânı tanınmadan göstermesi halinde delilleri toplanmadan yokluğunda hüküm tesisinin; hukuki dinlenilme hakkının (HMK md.27) ihlali sonucunu doğuracağından, bozma sebebi olduğu-
Boşanma davası kabul edildiği halde, yargılamada kendisini vekil aracılığıyla temsil ettiren davacı koca yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunmamasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Boşanmanın eki niteliğinde olan maddi ve manevi tazminat taleplerinin, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren faize hükmedilmesinin gerekeceği- Bozma öncesi yargılama giderlerinin de ilave edilerek, davalı koca aleyhine fazla yargılama giderine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece aynı gün ön inceleme duruşması tamamlanıp tahkikat aşamasına geçilmiş, davalıya başka tebligat yapılmadan tahkikat aşaması tamamlanarak hüküm verilmiş olup; davalının yokluğunda hüküm kurulması, davalının hukuki dinlenilme hakkına (HMK md. 27) aykırı olup; bozmayı gerektirdiği-
Kendisini vekille temsil ettiren davacı-davalı koca lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
Aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması isteğin,ipotek bedellerinin tamamı üzerinden hesaplanacak nisbi harca tabi olduğu-
Tarafların müşterek çocuklarının yargılama sırasında doğduğu, bu nedenle tebdir nafakasının çocuğun doğduğu tarihten itibaren başlayacağı-
Ön inceleme yapılmadan, tahkikata esas teşkil etmek üzere taraflar arasındaki çekişmeli hususlar belirlenmeden, davacıdan delil listesi sunmasının istenemeyeceği; bu tespitten sonra taraflara delillerini bildirmesi için süre verilmesi gerekli olduğu-
Başvuru tarihinde yürürlükte olan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 5236 sayılı Kanunla değişik 193. maddesinin 3. fıkrası gereğince; bir davada mahkemenin görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermesi halinde, davacının, kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren on gün içinde karşı tarafa görevli veya yetkili mahkemede tebligat yaptırmasının zorunlu olduğu; aksi halde davanın açılmamış sayılacağı-
Eşyaların cins, nitelik, miktar ve değerleri gösterilmeksizin verilen hükmün aynen iadesinin talep edilmesi halinde, infazda duraksamaya yol açacağı, bu nedenle çeyiz eşyalarının dava tarihi itibariyle ayrı ayrı değerlerinin belirlenmesi için uzman bir bilirkişiden rapor alınması gerekeceği-Davalı-karşı davacı kadının, ziynet eşyalarının kocası tarafından alındığını kanıtlayamaması sebebiyle davanın reddi gerekeceği-