Boşanma veya ayrılık davalarında hakim, davanın devam ettiği süre boyunca, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin, gerekli olan geçici önlemleri mahkemenin kendiliğinden (resen) almasının zorunlu olduğu- Tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek, dava tarihinden geçerli olmak üzere, davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedileceği-
Mahkemece, ön inceleme duruşmasından sonra tahkikat aşamasına geçildiğine göre, davalının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 147. maddesi gereğince tahkikat duruşmasına davet edilmesinin zorunlu olduğu-
Davalıya gösterdiği tanıkların dinlenmesinin gerektirdiği masrafları yatırması için HMK.’nun 324. maddesi gereğince kesin süre verilmesi, avans yükümlülüğünü kesin süre içinde yerine getirmediği takdirde talep ettiği delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılması, yükümlülük kesin süre içinde yerine getirildiğinde, gösterdiği tanıkların usulünce davet edilip dinlenmesi ve diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesinin gerekeceği-
Bozmadan sonra ıslah mümkün olmadığı gibi ilk hüküm, boşanma yönünden temyiz edilmediğinden boşanma hükmünün kesinleşmiş olduğu; HUMK. döneminde açılan bu davada boşanmanın fer'i niteliğindeki maddi ve manevi tazminat talepleri her aşamada istenebilir ise de boşanma hükmü kesinleştiğine göre Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesinde düzenlenen maddi tazminatın ayrı bir dava ile harç yatırmak suretiyle istenebilir hale geleceği-
Mahkemece son oturum tutanağında "davanın kısmen kabulüne" denilmekle yetinilmiş olup; Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297/2. maddesinde gösterildiği şekilde hüküm sonucunu belirtmeyen böyle bir beyanla hüküm tefhim edilmiş ve hukuki varlık kazanmış sayılamayacağı-
Bir davanın daha önce açılmış ve görülmekte olan dava ile aynı dava olarak kabul edilebilmesi için, dava konusunun, sebebinin ve taraflarının aynı olması gerekeceği-
Davalının dinlenilmeyen diğer iki tanığının, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 243. ve devamı maddeleri gereğince dinlenmeleri için gerekli usul işlemlerinin yürütülmesi, dinlendiklerinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Kanunda özel boşanma sebebi olduğu belirtilen bazı olayların; eşlerin bazı kusurlu davranışlarının özellik gösteren hali niteliğinde olduğundan; bunlar kanunda açıklanan özellikte olmasalar bile; Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uygulaması bakımından; genel boşanma sebebi olarak, evlilik birliğini temelinden sarsan bir kusurlu davranış niteliğinde kabul edilebileceği-
Taraflar arasındaki evliliğin mutlak butlan ile iptaline karar verildiği, bu nedenle ergin olmayan müşterek çocuğun velayeti hakkında hüküm kurulmasının gerekeceği-
Ölen tanığın yerine bildirilen tanığın çağrılıp dinlenmesi için, mahkemece gerekli usul işlemlerinin yürütülmesi gerekeceği-