Hükmün sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekeceği-
Tahkikat duruşmasında davacı vekili "darpla ilgili ceza mahkemesi kararının dosyada mevcut olduğunu" ifade etmiş ve bu husus tutanağa geçmiş olduğundan; davacının eşi tarafından darp edildiğine dair ceza mahkemesi kararı değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulamayacağı-
Boşanma davasındaki yetki kuralı kesin yetki olmadığına göre burada davacının seçimlik hakkı bulunduğu-
Mahkemece son oturum tutanağında "davanın kısmen kabulüne" denilmekle yetinilmiş olup; Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297/2. maddesinde gösterildiği şekilde hüküm sonucunu belirtmeyen böyle bir beyanla hüküm tefhim edilmiş ve hukuki varlık kazanmış sayılamayacağı-
Bozmadan sonra ıslah mümkün olmadığı gibi ilk hüküm, boşanma yönünden temyiz edilmediğinden boşanma hükmünün kesinleşmiş olduğu; HUMK. döneminde açılan bu davada boşanmanın fer'i niteliğindeki maddi ve manevi tazminat talepleri her aşamada istenebilir ise de boşanma hükmü kesinleştiğine göre Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesinde düzenlenen maddi tazminatın ayrı bir dava ile harç yatırmak suretiyle istenebilir hale geleceği-
Davalıya gösterdiği tanıkların dinlenmesinin gerektirdiği masrafları yatırması için HMK.’nun 324. maddesi gereğince kesin süre verilmesi, avans yükümlülüğünü kesin süre içinde yerine getirmediği takdirde talep ettiği delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılması, yükümlülük kesin süre içinde yerine getirildiğinde, gösterdiği tanıkların usulünce davet edilip dinlenmesi ve diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, ön inceleme duruşmasından sonra tahkikat aşamasına geçildiğine göre, davalının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 147. maddesi gereğince tahkikat duruşmasına davet edilmesinin zorunlu olduğu-
Bir davanın daha önce açılmış ve görülmekte olan dava ile aynı dava olarak kabul edilebilmesi için, dava konusunun, sebebinin ve taraflarının aynı olması gerekeceği-
Boşanma veya ayrılık davalarında hakim, davanın devam ettiği süre boyunca, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin, gerekli olan geçici önlemleri mahkemenin kendiliğinden (resen) almasının zorunlu olduğu- Tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek, dava tarihinden geçerli olmak üzere, davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedileceği-
Davalının dinlenilmeyen diğer iki tanığının, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 243. ve devamı maddeleri gereğince dinlenmeleri için gerekli usul işlemlerinin yürütülmesi, dinlendiklerinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-