Mahkemece yapılan yargılama sırasında davalı koca tanıklarından dördü dinlenilmiş, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesi gerekçe gösterilerek, kalan iki davalı tanığının dinlenilmesinden vazgeçilmiş olup davalı kocanın dinlenilmeyen iki tanığının dinlenilmesinden açıkça vazgeçmemiş olması ve anılan Kanunun 241. maddesindeki koşulların gerçekleşmediğinin anlaşılması karşısında, bu tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmek suretiyle yargılamaya devamla hüküm tesisi davalı kocanın hukuki dinlenilme hakkının (HMK md. 27) ihlali sayılması gerekeceği-
Davacının, tanıklarının dinlenmesinden açıkça vazgeçmediği ve ayrıca taraflara tanıklarını duruşmada hazır etme zorunluluğu yüklenemeyeceği, ilk tanık listesinde isim ve adresleri belirtilen, davacı tanıkların giderleri daha önce davacı tarafça yatırılmış olduğu hususu da göz önüne alınarak davetiye ile çağrılıp dinlenmeleri ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerekeceği-
Boşanma davasında, davacının davası reddedildiği halde davayı vekil ile takip eden davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
Evliliğin ölümle sona ermesi halinde, boşanma davasının konusuz kalacağı-
Gerekçeli kararda davacı ve davalı sıfatlarının yazımdan kaynaklanan bir hata sonucu yanlış gösterilmiş olmasının, taraflar lehine ya da aleyhine usuli bir hak doğurmayacağı, bu maddi hata yerel mahkemece de düzeltilebileceği-
Davacının temyiz dilekçesindeki açıklamaları "davadan feragat" niteliğinde olup, feragat hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı-karşı davalı kocanın boşanma davasının kabulüne karar verildiğinden, kendisini vekille temsil ettiren koca yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekeceği-
Boşanmaya ilişkin davaların, aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekeceği- MK 184
Davalı-davacı koca tarafından süresinden sonra açılan karşı boşanma davasının tefriki doğru ise de, her iki dava arasında kusur belirlemesi ve bunun sonucuna bağlı olarak boşanmanın fer’ilerine yönelik olarak verilecek kararlar birbirini etkileyecek nitelikte bulunduğundan aralarında hukuki ve fiili irtibatın mevcut olduğu(HMK.md.164/4); tefrik edilen davalı-davacı kocanın davası halen derdest olup, talep veya kendiliğinden birleştirme kararı verilmesi mümkün olduğundan (HMK.md.166/1), tefrik edilen davanın eldeki dava ile birleştirilmesinin beklenerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekeceği-
Ortada tarafları ve sebepleri aynı iki dava bulunduğu bu durumda kesin hükmün varlığından söz edilemeyeceği, mahkemece davanın esasıyla ilgili olarak bir hüküm kurulması gerekeceği-