İCRA VE İFLÂS KANUNU > 6 - İflâs Yoliyle Takip > - III - KAMBİYO SENETLERİ (ÇEK, POLİÇE VE EMRE MUHARRER SENET) HAKKINDAKİ HUSUSİ TAKİP USULLERİ: > - A) Haciz yolu ile takip: > Madde 168 - Ödeme emri
6273 s. Kanun ile, çeklerde altı ay olan zamanaşımı süresinin üç yıla çıkarıldığı, yeni kabul edilen bu üç yıllık zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için, çekin ibraz süresinin bitim tarihinin -adı geçen yasanın yürürlük tarihi olan- 03.02.2012 tarihinden sonra olması gerekeceği-
Takip konusu bononun taraflar arasındaki ilişkinin teminatı olarak verildiğinin anlaşılması halinde, senedin kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi içermediği kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Takip talebinde borçlu olarak gösterilmemiş olan şikayetçi adına icra müdürlüğünce ödeme emri gönderilmesinin yasal dayanaktan yoksun olduğu, hakkında yasal takip talebi düzenlenmeyen 3. kişiye ödeme emri düzenlenmesinin ona borçlu sıfatı kazandırmayacağı-
Üçüncü kişinin elindeki bir paranın İİK’nun 89. maddesine göre değil de, taşınır hacizlerine ilişkin 88. maddesine göre haczedilmesinde, tıpkı taşınırlarda olduğu gibi, paranın somut olarak üçüncü kişinin elinde mevcut olması gerektiği- Şikayetçinin alacaklı olduğu icra dosyasında borçlunun Maliye Muhasebe Müdürlüğü'ndeki alacakları üzerine ihtiyati haciz uygulandığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği gözetildiğinde, takibin kambiyo senedine dayalı olduğu anlaşıldığından, ihtiyati haczin ödeme süresi olan 10 günlük sürenin dolduğu tarihte kesinleştiğinin kabul edileceği- Şikayetçinin haczinin kesinleştiği tarihten itibaren İİK'nın 106. maddesindeki bir yıllık süre içerisinde bu paranın icra dosyasına celbini istemediği, bu nedenle haczinin anılan 110. madde hükmü uyarınca düştüğü anlaşıldığından, mahkemece, sıra cetveline ilişkin şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiği-
6100 s. (yeni) HMK.'nun 17. maddesinde 'tacirler veya kamu tüzel kişileriyle diğer kişilerin yetki sözleşmesi yapmak açısından birbirinden ayırt edilmiş oldukları, tacirler veya kamu tüzel kişileri, gerçek kişilere göre daha güçlü konumda bulunduklarından daha zayıf konumda olan kimselerin daha güçlü olan tacir veya kamu tüzel kişilerine karşı korunma ihtiyacının ortaya çıkması nedeniyle kabul edilen yeni düzenlemede tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki kimselerin kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmalarının kabul edilmemiş olduğu; maddedeki 'tacir' sözcüğü ile anlatılmak istenenin, işin ticari nitelikte olması değil, tarafların kanunlarda tacir olarak tanımlanan kişilerden olması gerektiği- HMK. hükümleri tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağından (HMK. mad. 448), yetki itirazının, takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17. gereğince değerlendirilmesi gerekeceği-