Borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, takip konusu alacak borçlu şirketin şubesinin bir işleminden veya düzenlenmesinden doğmuşsa şubeye yapılan ödeme emri tebliğinin geçerli kabul edilmesi gerekeceği-
Alacaklının bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başladığı, takip dayanağı olan bonoda D.li icra mahkemelerinin yetkili kılındığı; takibe konu olan bonoda D.li mahkemelerinin (icra dairelerinin) yetkili olduğunun yazılmasının yetki sözleşmesi niteliğinde olup, borçlunun tacir olmadığı anlaşıldığından takip tarihi itibariyle yürürlükte olan 6100 sayılı HMK'nun 17. maddesi yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu-
Takip borçlularından adresi Kartal olan şahsa ödeme emrinin bu adreste tebliğ edildiği, aynı borçlunun da ayrı bir dava ile yasal itiraz süresi içinde icra mahkemesine yetki itirazında bulunduğu anlaşıldığından, diğer borçlu yönünden de Kartal İcra Müdürlüğünün yetkisi kesinleşmeden borçlu şirket tarafından icra mahkemesine yetki itirazında bulunulduğundan bahisle artık HMK'nun 7/1. maddesinin uygulanamayacağı-
Bir sürenin sonuncu gününün, “resmi tatil günü”ne rastlaması halinde, sürenin, “tatili izleyen günde” -ve o günün tatil saatinde (İİK. mad. 19/IV) sonra ereceği-
"Eşin ancak diğer eşin rızası ile kefil olabileceğini" düzenleyen TBK' nun 584. maddesinin, kambiyo senedini kefil/aval sıfatıyla imzalayan eşler hakkında -şikayet üzerine veya resen- uygulanamayacağı-
Takibe konu bononun tanzim tarihine göre uygulanması gereken 6273 Sayılı TTK'nun 689/2. maddesi gereği, “vadesi gösterilmemiş olan bono görüldüğünde ödenir.” TTK'nun 690. maddesi göndermesi ile bonolarda da uygulanması gereken TTK'nun 615/1. maddesi gereği bonoda vade gösterilmemiş ise, görüldüğünde ödenmesi gereken bono olarak düzenlendiğinin kabulü zorunlu olup, aynı Kanunun 616. maddesine göre de bu gibi bonoların tanzim tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödenmek üzere ibrazının zorunlu olduğu-
Takip dayanağı belge bono vasfında değil ise, zamanaşımının süresinin Ticaret Kanunu'na göre değil Borçlar Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve bu durumda 10 yıllık zamanaşımına tabi olacağı-
İcra takibinin borçlusu olmayan kişi yönünden yapılan işlemlerin zamanaşımını kesmeyeceği-
Alacaklının yaptığı, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi ile de zamanaşımının kesileceği ve yeni bir süre işlemeye başlayacağı- Takip talebinde bulunulması halinde zamanaşımının kesileceği- Takip icra mahkemesince iptal edildiğinden artık zamanaşımının takip tarihinde kesildiğinin kabul edilemeyeceği- Yetki itirazının kabulüne ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren HMK.nun 20. maddesinde öngörülen iki haftalık sürede gönderme talebinde bulunulmadığından yetkili icra müdürlüğündeki takip daha önce başlatılan takibin devamı niteliğinde olmadığından, zamanaşımını kesmeyeceği ve bu durumda, takip konusu çeke ilişkin zamanaşımı yeniden harç yatırıldığı tarihite kesilmiş olacağı-
İİK. nun 168/1. maddesinin 3,4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapmasının zorunlu olduğu-