Süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği halde bankaca “ibraz tarihi” yazılmadığı için “adi havale” hükmünde olan (çek sayılmayan) belgeye dayanarak yapılan genel haciz yolu ile takibin kesinleşmesinden sonra işleyecek zamanaşımı süresinin on yıl olduğu-
Şikayetçinin takibin tarafı ve takip dayanağı senedin borçlusu olmadığı, ödeme emrinde yer alan borçlu şirket ile ünvan benzerlikleri olduğu, bu şekilde borçlu sıfatını haiz olmadığı halde kendisine ödeme emri tebliğ edildiğini ileri süren takip dışı bir kişi olduğu iddiası bulunduğundan, başvuranın bu husustaki şikayetinin 5 günlük hak düşürücü süreye bağlı olmayıp şikayete konu işlemin kamu düzenine ve yasaya aykırılık oluşturması nedeni ile süresiz şikayete tabi olacağı-
Senet aslının icra kasasında bulunmadığına yönelik şikayetin İİK.'nun 16/I. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabi olduğunu; şikayet tarihinden sonra senet aslının icra kasasına alınmış olmasının sonuca etkili olmayacağı-
Borçlu belediye tarafından haczedilmezlik şikayetinde bulunulan araçlarla ilgili olarak yöntemince inceleme yapılarak haciz tarihi itibari ile fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İcra dosyasında son işlemin yapıldığı tarihten yenileme talebinde bulunulan tarihine kadar zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığından takibe konu bonolar hakkında uygulanan 3 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesi sebebiyle mahkemece zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İİK.nun 168/4. maddesinde imzaya itiraza ilişkin yasal beş günlük sürenin öğrenme ile değil ödeme emrinin tebliğinden itibaren işlemeye başlayacağı-
Tacirler veya kamu tüzel kişilerinin, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabileceği (HMK. mad. 17), limited şirketlerin de tacir olması sebebiyle yetki sözleşmesi yapabileceği-
HMK.’nun tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanması gerektiğinden (HMK. mad. 448), yetki itirazının takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17. gereğince değerlendirilmesi gerekeceği ve tarafların tacirler olmaması halinde bonodaki yetki şartı geçerli olmayacağı-