6100 s. (yeni) HMK.'nun 17. maddesinde 'tacirler veya kamu tüzel kişileriyle diğer kişilerin yetki sözleşmesi yapmak açısından birbirinden ayırt edilmiş oldukları, tacirler veya kamu tüzel kişileri, gerçek kişilere göre daha güçlü konumda bulunduklarından daha zayıf konumda olan kimselerin daha güçlü olan tacir veya kamu tüzel kişilerine karşı korunma ihtiyacının ortaya çıkması nedeniyle kabul edilen yeni düzenlemede tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki kimselerin kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmalarının kabul edilmemiş olduğu; maddedeki 'tacir' sözcüğü ile anlatılmak istenenin, işin ticari nitelikte olması değil, tarafların kanunlarda tacir olarak tanımlanan kişilerden olması gerektiği- HMK. hükümleri tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağından (HMK. mad. 448), yetki itirazının, takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17. gereğince değerlendirilmesi gerekeceği-
6100 s. (yeni) HMK.'nun 17. maddesinde 'tacirler veya kamu tüzel kişileriyle diğer kişilerin yetki sözleşmesi yapmak açısından birbirinden ayırt edilmiş oldukları, tacirler veya kamu tüzel kişileri, gerçek kişilere göre daha güçlü konumda bulunduklarından daha zayıf konumda olan kimselerin daha güçlü olan tacir veya kamu tüzel kişilerine karşı korunma ihtiyacının ortaya çıkması nedeniyle kabul edilen yeni düzenlemede tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki kimselerin kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmalarının kabul edilmemiş olduğu; maddedeki 'tacir' sözcüğü ile anlatılmak istenenin, işin ticari nitelikte olması değil, tarafların kanunlarda tacir olarak tanımlanan kişilerden olması gerektiği-
Borçlunun aleyhinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte kendisine gönderilen örnek 10 ödeme emrini tebliğ aldığı tarihten sonra 5. günün cumartesiye rastlaması nedeniyle pazartesi günü icra mahkemesinde borca ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece itirazın süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
Borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce ihtiyati haciz işlemi ile takipten muttali olarak harcını ödemek suretiyle süresinde yetkiye, borca ve imzaya itiraz ettiği anlaşıldığından, yetki itirazı dışındaki itirazlarının incelenmesi gerekeceği, davanın süresinde açılmadığından bahisle reddinin isabetsiz olacağı-
Ödeme emrinin tebliğ tarihi, takip tarihinden önceye ait olamayacağından, ödeme emrinin tebliğ tarihi Posta İdaresinden sorulup tespit edildikten sonra, itirazın sürede olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre senedin kötüniyetle doldurulup takibe konulduğu ve borçlu olunmadığı itirazının değerlendirileceği-
Borca itiraz üzerine icra mahkemesince verilen kararın maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği ve zamanaşımı unsurunun icra mahkemesince verilmiş bir kararla belirlenemeyeceği-