Bilirkişi raporunda senedin tahrifsiz halinin 250.000.YTL olduğunun tesbit edildiği anlaşıldığından, takibe dayanak yapılan senet bedeli 250.000 YTL olup bu bedelden daha az bir miktarda ki alacağın tahsili için takibe geçilmiş olduğundan mahkemece itirazın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesinin dar yetkili mahkeme olduğu, senedin teminat amaçlı verildiğinin kabul edilebilmesi için, neyin teminatı olarak verildiğinin açıkça yazılmasının gerekeceği, icra mahkemesinin bu konuda sözleşmedeki maddelerin yorumlanmasını, gerçek borç miktarı ile takibe konulan miktarın üzerinde durarak araştırma yapamayacağı, icra mahkemelerinin şekli inceleme ile karar vereceği-
Borçlunun 08.03.2011 tarihli dilekçesindeki itirazının, İİK'nun 168/5 maddesi uyarınca takip öncesi zamanaşımı defi olduğu kabul edilerek işin esasının incelenmesinin gerekeceği-
İİK. mad. 168/2 uyarınca, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, ödeme süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 10 gün geçmeden haciz yapılamayacağı- Yetkisiz icra dairesince konulan haczin, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi üzerine kaldırılmasının gerekeceği (yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri tebliği gerekli olup, alacaklının, tebliğ tarihinden itibaren on günlük ödeme süresinin geçmesinden sonra haciz isteyebileceği)-
Şikayet konusu temliğin, ödeme emri tebliği olduğu ve itiraz süresi içinde gerçekleştirilmediği bilindiğinden İİK. mad.168 'deki sürelerin esas alınamayacağı- Temlikname tebliğinin, ödeme emri tebliğinin sonuçlarını doğurmayacağı- Borcu ödeyerek senedi alan temlik alacaklısının, senetteki diğer keşideci konumunda olan müşteki borçluya 1/2 oranında müracaat hakkı olduğu ve genel haciz yolu ile takip yaparak 1/2 senet bedelini diğer borçludan talep edebileceği-
Kambiyo senetlerine dayalı takiplerde borçlunun borca ve imzaya itirazını beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekeceği-
Şirket yetkilisinin kaşe dışında, açıkta herhangi bir imzası bulunmaması halinde, kaşe üzerine atılan imzaların şahsı adına değil, kaşesi bulunan şirketi temsilen bu şirketi borçlandırmak iradesi ile atıldığı ve şirketi borç altına soktuğu kabul edilmesi gerekeceği-
“Geçici aciz vesikası”na dayanılarak açılmış olan tasarrufun iptali davasının, takip konusu alacağın bağlı olduğu zamanaşımını kesmeyeceği-