% 10 çek tazminatından, aynı takibin diğer borçlusu olan keşidecinin sorumlu olduğunun belirtilmesi karşısında, borçlunun itiraz yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmadığı (HMK. mad. 114./1-h)-
Mahkemece delil avansının yatırılması için verilen sürenin kesin olduğu belirtilmeden ve yerine getirilmediği takdirde oluşacak sonuçları hakkında da ihtar yapılmadan işlem yapılmasının hatalı olacağı- Mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu göz önünde bulundurularak HMK.nun 324. maddesi kapsamında delil avansının yatırılması için işlem yapılması, sonucuna göre imza itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken işin esasına girilmeden davanın usulden reddi yönünde hüküm kurulmasının hatalı olacağı-
İİK' nın 168/5. maddesi gereğince borçlunun, borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zamanaşımına uğradığına veya yetkiye ilişkin itirazlarını beş gün içinde İcra Mahkemesine bildirmesi gerekeceği-
Keşide yeri ayrıca yazılı olmayan senette, tanzim eden şirket adı ve kaşesinin yanında geçen "İST." sözcüğünün İstanbul ilini ifade ettiği açık olduğundan, bunun geçerli bir düzenleme yeri olarak kabul edelerek takibe dayanak belgenin kambiyo senedi vasfını haiz bono niteliğinde olduğu-
C.Savcılığı ve Ağır Ceza Mahkemesinin talebi ile alınan ve borçlunun imzası yönünden inceleme yapan bilirkişi raporlarında iki farklı sonuca ulaşılması halinde, icra mahkemesince, bu çelişkinin giderilmesi için yeniden ve ehil bilirkişilerden oluşacak bir kuruldan mütalaa alınıp sonucuna göre imza itirazı hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun imzaya ve bono içeriğine itirazı üzerine grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişinin düzenlediği rapor sonucu, bono üzerindeki imzanın borçlunun eli ürünü olduğu, bonodaki rakam ve yazıyla <2.200-ikibinikiyüz> olarak belirtilen bedelin, başına <1> rakamı ve <on> yazısının yazılmasıyla <12.200-onikibinikiyüz> haline dönüştürüldüğünün anlaşıldığı, o halde,  HGK.nun 14.5.2003 tarih, 2003/12-347 E. ve 2003/345 K. sayılı kararı gereği senet bedelinde tahrifat yapıldığının bilirkişi incelemesiyle belirlenmesi halinde senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılacağı-
İİK.'nun 169/a-V maddesine göre itirazın kabulü üzerine mahkemece 'takibin iptali'ne değil 'takibin durdurulmasına' karar verilmesi gerekeceği-
Yetkisizlik kararının, yetkisiz icra dairesince borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ve buna bağlı olarak da yetkisiz icra dairesince konulan hacizlerin hükümsüz kaldığı sonucunu doğurduğunun kabulü gerektiği- Yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri tebliği gerekip, alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren on günlük ödeme süresinin geçmesinden sonra haciz isteyebileceğinden (İİK. mad. 168/2), yetkili icra dairesince tebliğ edilen ödeme emrinde öngörülen on günlük ödeme süresinden önce konulan hacizlerin geçersiz olduğu- Yetkisiz icra dairesince konulan haczin, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi üzerine kaldırılması gerektiği-
Faiz oranına itiraz yönünden borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal beş günlük itiraz süresi içinde, takipte istenilen işlemiş faize ve faiz oranına itiraz etmemiş olmasının, takipten sonra işleyecek faiz oranına ve buna göre düzenlenen haciz müzekkeresine şikayet hakkını ortadan kaldırmayacağı-
6352 s. yasanın 33. maddesi ile İİK.nun 168. maddesinde yapılan değişiklik -aynı kanunun 38. maddesi ile- İİK.na eklenen geçici 10. maddesi uyarınca, 05/01/2013 tarihinde yürürlüğe gireceğinden, bu tarihten önce tebliğ edilen ödeme emirlerinde “banka hesap numarasının yer alması”na dair hükmün uygulama imkanının olmadığı-