6762 s. TTK.'nun 726. maddesini değiştiren 6273 s. Kanun'un 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde zamanaşımı süresinin altı ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise üç yıl olduğu- UYAP sistemi üzerinden tüm borçlular yönünden yapılan haciz talebinin zamanaşımını kestiği-
Şikayet olunanın icra takibinin kambiyo senetlerine özgü icra takibi olduğu, İİK'nın 168. maddesi uyarınca bu takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresinin 5 gün, ödeme süresinin 10 gün olduğu, ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264./son maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haciz hüküm ve sonuçlarını doğuracağı-
Bankanın tacir olarak basiretli davranma yükümlülüğü bulunduğundan icra takibine koyduğu bono üzerine atılan imzaların borçlunun eli ürünü olmadığını bilebilecek durumda olduğu ve ağır kusurlu olduğunun kabulü, bu itibarla, mahkemece, alacaklı banka aleyhine alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
Keşideci borçlular “senedin tüketici senedi olarak verilmesi nedeni ile TKHK’nun 6/A maddesi gereğince nama yazılı düzenlenmesi gerektiği iddiasını” takip alacaklısına karşı ileri süremeyeceği gibi, keşidecinin bu durumu sonradan iyiniyetli hamile karşı da ileri sürmesinin mümkün olmadığı-
Ticari vekilin müvekkilini kambiyo taahhüdü altına sokabilmesi için, bu konuda kendisine açıkça yetki verilmiş olması gerektiği- Vekaletnamede çek düzenleme yetkisinin bulunmasına rağmen kambiyo senedi ya da bono tanzim etme yetkisinin bulunmayan kimsenin, şirket ortaklar kurulu kararı ile verilmiş şirketi borçlandırma yetkisi de bulunmadığından, ticari vekil olarak kabulü gerekip, imzaladığı bono nedeniyle şirketin sorumlu tutulamayacağı-
Yasal 5 günlük süre içerisinde yapılması gereken borca itirazın son gününün resmi tatile rastlaması karşısında, tatili takip eden ilk iş gününde yapılan itirazın yasal sürede olduğunun kabulü gerekeceği-
Ticari vekilin özel yetki verilmedikçe kambiyo taahhütlerinde bulunamayacağı, ticari mümessilin bu tür işlemleri yapma yetkisinin olduğu,limited şirketlerde ticari mümessil tayin etmeye genel kurul yetkili olup, ticari mümessilin ise ticari vekil atayabileceği, borçlu şirketin ticari mümessili tarafından ticari vekil olarak atanan kimsenin vekaletnamesinde şirket adına kambiyo senedi tanzim yetkisi verilmiş olmadığından, ticari vekil tarafından imzalanan senet nedeniyle şirketin sorumluluğu cihetine gidilemeyeceği-Ticari mümessilin temsil yetkisinin ticaret siciline tescili gerekirken; ticari vekilin temsil yetkisinin sicile tescil edilemeyeceği-
Örnek (10) numaralı ödeme emrinin, borçluya 02/03/2011 tarihinde tebliğ edildiği, tebligatın usulsüzlüğü de ileri sürülmediğine göre borçlunun 08/03/2011 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun İİK'nun 168. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürenin geçmesinden sonra olduğu-
İcra müdürlüğünce, takip dayanağı bononun teminat senedi olması nedeniyle "örnek 10" ödeme emri yerine, genel haciz yoluyla ilamsız takiplere ilişkin "örnek 7" ödeme emrinin gönderilmesi üzerine, icra müdürlüğünce yapılan işleme yönelik alacaklının yaptığı başvurunun şikayet (İİK. mad. 16) niteliğinde olduğu, icra mahkemesince bu şikayetin kabullüne ilişkin verilen karar doğrultusunda, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliğ edilmesiyle, İİK. mad. 168/5 uyarınca borçlunun borca itiraz hakkı doğacağı ve beş gün içinde senedin teminat senedi olduğunu ileri sürebileceği-
Ödeme emrinin, dosya içerisinde mevcut tebliğ mazbatasına göre borçluya 05.01.2013 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, tebliğ mazbatası üzerinde posta dağıtım görevlisi tarafından mühür olarak basılmış 05.01.2013 tarihi olduğu gibi, bizzat elle de 05.01.2013 tarihi yazılarak imzalandığı, her ne kadar elektronik ortamdaki PTT sorgulamasında ödeme emri tebliğ tarihi 07.01.2013 olarak gözüküyorsa da esas olan ödeme emrinin tebligat parçasındaki tarih olduğu, ödeme emrinin borca itiraz eden borçluya 05/01/2013 tarihinde tebliğ edildiğinin, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra 11/01/2013 tarihinde icra mahkemesine itirazlarını bildirdiğinin görüldüğü, borçlu tarafından tebligatın usulsüz olduğuna dair bir şikayetin de söz konusu olmadığı, o halde mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin gerekeceği-