İmza itirazında, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfetinin, takibe başlayarak imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya ait olduğu, bu nedenle bilirkişi masrafını yatırmasının borçludan istenemeyeceği-
İİK'nun 58. ve 61.maddelerine göre ödeme emrine neler yazılacağı açıkça düzenlendiğinden, bunun dışında ilave bilgilere yer verilemeyeceği bu durumda ödeme emrine fazladan yazılan kısmın iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun, kısıtlı olduğu iddiası ile icra mahkemesine başvurusu İİK.'nun 168/5.maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğundan, itirazın incelenmesinin 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılması gerekeceği-
Dosyaya sunulan mernis kaydından borçlunun tebliğ adresinden başka bir adreste ikamet ettiği anlaşılmış olduğundan, şirket adresine yapılan tebligatın usulsüz ve geçersiz sayılacağı, bu durumda şikayet süresinin öğrenme tarihinden başlamış sayılması gerekeceği-
Şikayetçi 3.kişinin borçlu olarak gösterildiği 10 örnek ödeme emri 3.kişi adına tebliğe çıkartılmadığı gibi, söz konusu ödeme emri nedeniyle alacaklı tarafından 3.kişi hakkında yapılmış bir takip işlemi bulunmadığından ve ödeme emrindeki hatanın alacaklı tarafından düzeltildiği anlaşıldığından 3. kişinin şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İlk başlatılan ve iptal edilen kambiyo senetlerine özgü takibe ilişkin ödeme emrinin tebliğ tarihi itibari ile borçlu temerrüde düştüğünden, bu tarihten itibaren faiz talep edilebileceği ve takibin dayanağı olan senetler kambiyo senedi niteliğini haiz olmadığından alacağa yasal faiz istenebileceği-
Alacaklının takip talebinde vade tarihleri farklı iki ayrı bonoya dayandığı ancak ödeme emrinde takip talebine aykırı olarak bir adet bononun gösterildiği ve bu bononun da ödeme emrine eklenip borçluya gönderilmediği anlaşıldığından ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Vade unsuru taşımayan bononun görüldüğünde ödenecek bono vasfında olacağı, bu durumda süresi içinde, yani keşide tarihinden itibaren bir yıl içinde ibraz edilmemesi vadenin geçirilmesi hükmünde olacağından, bu halde rücu hakkının düşeceği ve cirantalara müracaat edilemeyeceği, fakat zamanaşımı süresi dolmadıkça senedi tanzim eden borçlunun (keşidecinin) sorumluluğunun devam edeceği-
Çek iptali davasının hasımsız açılacağı; ilan üzerine çeki elinde bulunduran kişinin, çeki mahkemeye getirmesinin, bu kişiyi davada taraf kılmayacağı-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu takipte; itiraz süresi ödeme emri tebliği ile başladığından borçlunun daha önce takibi öğrenmesinin süreyi başlatmayacağı, ancak borçluya gönderilen ödeme emri bila tebliğ iade olunmakla yani ödeme emri tebliğe çıkmakla ve alacaklının takibi sürdürme iradesinin varlığı dikkate alındığında borçlunun takibe itiraz hakkının olduğu ve itirazlarının değerlendirilmesi gerekeceği-