Borçlunun dava dilekçesinde gösterdiği adresine usulüne uygun olarak duruşma davetiyesi tebliğ edilmeden, duruşma gününden haberdar olmadığı halde duruşmaya gelmediğinden bahisle dosyanın işlemden kaldırılması ve akabinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinın HMK.'nun 150/1. maddesindeki koşullar oluşmadığından isabetsiz olduğu-
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, ödeme emrinin borçluya 03/06/2014 tarihinde tebliğ edildiği halde borçlu yasal 5 günlük süre geçtikten sonra 10/06/2014 tarihinde itiraz ve şikayette bulunduğundan istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekeceği-
Mahkemece, HMK'nun 266.maddesi gereğince dayanak senetteki rakamla gösterilen kısmı ile bedel yazan kısmında tahrifat yapılıp yapılmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Borca ve yetkiye itiraz eden borçlunun öncelikle yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itiraz nedenlerinin değerlendirilmesi gerektiği-
Bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde vadesi gelmeyen senede yönelik icra takibi yapılmasına ilişkin icra memur muamelesini şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde yapılması gerektiği-
Borçluya örnek (10) ödeme emrinin 9/9/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise (5) günlük yasal şikayet ve itiraz süresini geçirerek 16/09/2014 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, ayrıca usulsüz tebliğ şikayetinin de bulunmadığı, bu durumda mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin gerekeceği-
İİK.nun 170/a maddesinde vade hususu düzenlenmediğinden, icra müdürünün vadesi gelmediği halde ödeme emri göndermesi İİK. nun 168/1.maddesine aykırılık teşkil edeceğinden, anılan işleme karşı yapılan başvurunun ise aynı Kanunun 16/1.maddesine dayalı şikayet niteliğinde olacağı-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesinin aynı kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmasının gerekeceği, bu nedenle, mahkemece, borca itiraz hakkında duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan ve tarafların iddia ve delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin kabul edilerek 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve bu durumda İİK. nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal süre içinde yapılan imzaya itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkemenin bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermesi; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemesi gerektiği-  Mahkeme kararının, yeni bir gerekçeye dayalı, yeni bir hüküm niteliğinde olması halinde direnme kararının varlığından söz edilemeyeceği ve bu kararın temyiz inceleme merciinin Hukuk Genel Kurulu değil, Özel Daire olduğu-