Alacaklı cirantanın taraf olmadığı menfi tespit davasında verilen tedbir kararının alacaklıyı bağlamayacağı-
İİK'nun 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HMK'nun 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilecekleri-
İmzaya itiraz ve zamanaşımı itirazı için yasal beş günlük sürenin geçirilmiş olduğu anlaşıldığından, mahkemece, imzaya itirazın ve zamanaşımı itirazının süre aşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takibe konu bonodaki imza vekil tarafından atılmış ise de, vekaletnamede, borçlu nam ve hesabına kambiyo senetleri düzenleme yetkisinin olmadığı anlaşıldığından borçlunun borçtan sorumlu olmayacağı-
İİK.’nun 168/5.maddesi hükmü gereği, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekeceğinden, mahkemenin, itirazı süre aşımı nedeniyle reddetmesi gerekeceği-
Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olması gerekeceği, takip dayanağı bonoda tarafların tacir olduklarına dair bir ibare bulunmadığı gibi, alacaklı tarafından borçlunun tacir olduğuna ilişkin bir belge de sunulmadığından bonoda öngörülen yetki şartının geçersiz olduğu, bonoda keşide yerinin ve borçlunun ikametgah adresinin Ankara olması nedeniyle yetkili icra dairesinin Ankara icra daireleri olduğu-
Takip dayanağı çeklerde keşide yerinin ve muhatap bankanın bulunduğu yerin İstanbul olduğu, borçlunun yerleşim yerinin ise Düzce olduğu görüldüğünden bu durumda alacaklının icra takibini başlattığı Kocaeli icra dairesinin yetkisiz olduğu, mahkemece, borçlunun yetki itirazının kabulü ile Düzce icra dairelerinin yetkili olduğunun kabulü gerekeceği-
İİK 168/3-5 maddesi uyarıca kambiyo senedi vasfına ve borca itirazlar 5 günlük süreye tabi olup bu süre hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan ıslah yoluyla dahi ortadan kaldırılamayacağı-
Çekteki ibraz kaşesinin geçerli bir kaşe olmadığı dolayısıyla çekin şikayetçi borçlu tarafından alacaklıya ciro edildiği bu haliyle ciro zincirinin tam olup alacaklının yetkili hamil olduğu anlaşıldığından, borçlunun alacaklının takip hakkı bulunmadığı yönündeki şikayetinin reddi gerekeceği-
İtiraza konu takibe dayanak yapılan çekte keşide yerinin Ankara, muhatap bankanın bulunduğu yer ile itiraz eden borçlunun yerleşim yerinin Ankara olduğu ve diğer borçluların adresinin de Ankara olarak gösterildiği ve bu adreste ödeme emri tebliğ edildiği halde alacaklının takibini yetkili olmayan İstanbul İcra Müdürlüğünde başlatmasının hatalı olduğu, yetki itirazının kabulüne karar verileceği-