Takip dayanağı bonoda keşidecinin tacir olduğuna ilişkin belge dosyada bulunmadığından, yetki kaydının geçersiz olduğu, ödeme yeri gösterilmeyen bonoda tanzim yerinin dolayısıyla ödeme yeri sayılacağı, örnek 10 ödeme emrinin şikayetçi borçluya bu adreste tebliğ edildiği ve diğer borçlular yönünden mahkemenin yetkisi kesinleşmediğinden, HMK. mad. 7/1'in uygulanamayacağı-
Borçlu tarafça sunulan ibraname başlıklı belgede alacaklının borçluyu ibra ettiğini beyan ettiği, anılan belge altındaki imzanın alacaklı tarafça kabul edilmesi karşısında alacaklının "bu ibranameyi protokolle birlikte ve protokolün eki mahiyetinde zannederek imzalatıldığına" yönelik iddiasının alacaklının kendisi açısından yargılamayı gerektirdiği ve dar yetkili icra mahkemesince bu husus inceleme konusu yapılamayacağından, mahkemece itfa belgesi kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesinin yerinde olduğu- İptalin dayanağı İİK’nun 71/1. maddesi olup anılan maddede tazminat öngörülmediğinden alacaklının %20 tazminatla sorumlu tutulmasının ise isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı bononun düzenleyeni ve lehtarının farklı tüzel kişiler olması ancak her iki şirketin ortaklarının veya yetkili temsilcisinin aynı olması halinde mahkemece keşidecinin kendi lehine bono düzenleyemeyeceği gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçlu İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptalini talep etmişse de borçlunun, ödeme emrine karşı yaptığı başvuru İİK' nun 168/5 maddesi uyarınca beş günlük süreden sonra olduğundan istemin süreden reddi gerekeceği-
Mahkemece, tebligat usulsüzlüğü ile ilgili bir inceleme yapmadan şikayetin süreden reddedildiği fakat öncelikle tebligat usulsüzlüğü şikayetinin incelenip tebligatın usulüne uygun olduğunun belirlenmesi durumunda istemin süreden reddi, tebligatın usulsüzlüğünün tespiti halinde ise tebliğ tarihinin tebligatı öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi ve sürede olan şikayet ve itirazların esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, ödeme emrinin borçluya 10/09/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yetki itirazını yasal süre geçtikten sonra 17/09/2014 tarihinde ileri sürdüğü ödeme emrinin usulsüzlüğüne yönelik bir şikayette de bulunmadığına göre; mahkemece, itirazın süre aşımı nedeniyle reddinin gerektiği-
Çeke dayalı takibin, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde ve muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde ve ayrıca İİK. mad. 50/1 uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
Bonoda tanzim yeri olarak idari birim adının (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması gerekli ve yeterli olduğu bu eksikliğin yetkili mahkemeleri gösteren ibare ile giderilemeyeceği-
Çeke dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK mad. 6), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. mad. 10) ve ayrıca İİK. mad.50/1 uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
Bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde, ancak, TTK. mad. 777/3 gereğince ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceği-