«Takip konusu senetlerde (çeklerde); borçluyu (şirketi) borç altına sokacak sorumlu bir imzanın bulunmadığı yönündeki itirazın «borca itiraz» olduğu—
Hamilin (takip alacaklısının) karşılığı bulunmayan çeke dayalı olarak cirantalar, keşideci ve diğer çek borçluları hakkında yapacağı takibin, çekin, ibraz süresinin sona ermesinden itibaren altı ay (şimdi; üç yıl)geçmekle zamanaşımına uğrayacağı 6273 sayılı kanunun 7. maddesi ile değişik [TTK. 726/1; şimdi; Yeni TTK. mad. 814/(1)] —
Takip dayanağı bononun eski Medeni Kanun’un yürürlükte olduğu dönemde düzenlenmiş olması halinde, kocasının borcuna kefil olmuş olan kadının kefaletinin geçerli olabilmesi için -743 sayılı MK’nun 169. maddesi gereğince- sulh hukuk hakiminin izninin alınmasının zorunlu olduğu—
«Takip talebi»nde ve «ödeme emri»nde, takip konusu yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının gösterilmemiş olmasının Devletin hükümranlık haklarına ve kamu düzenine aykırılık teşkil edeceği, bu nedenle icra mahkemesine her zaman -süresiz şikayet yolu ile- ileri sürülebileceği gibi, icra mahkemesince de doğrudan doğruya gözetileceği—
Takip talebinde takip konusu yabancı para alacağının Türk parası karşılığının -«harca esas değer» olarak- gösterilmiş olmasına rağmen, borçluya gönderilen «10 örnek no’lu ödeme emri»nde bu gerekliliğe uyulmamış olmasının -«süresiz şikayet» yoluyla- «ödeme emrinin iptaline» neden olacağı—
«Takip talebi»nde, takip konusu yabancı para alacağının Türk parası karşılığı gösterilmiş olmasına rağmen, «ödeme emri»nde aynı hususun yerine getirilmemiş olması halinde -«takibin iptaline değil- «ödeme emrinin iptaline» karar verilmesi gerekeceği—
«Takip dayanağı senedin protokola bağlı olarak verildiği ve böyle-ce karşılıklı edimlerin teminatı niteliğinde olduğu için takip konusu yapılamayacağı»na ilişkin itirazın «borca itiraz» niteliğinde olduğu—
Aval veren kimsenin kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gi-bi sorumlu olduğu, başka bir deyişle aval veren ile lehine aval verilenin sorumluluklarının -koşul ve derecesinin- aynı olduğu, asıl borçlu hakkında alın-an iflasın ertelenmesi kararının, aval verenin sorumluluğunu sona erdirmeyeceği—