Borçlunun icra mahkemesine yapacağı şikayet ve itiraz üzerine verilen kararlar ve yapılan başvuruların zamanaşımını kesmeyeceği—
Takip konusu bonoların taksitle mal satımından dolayı taraflar arasında öde-me vasıtası olarak düzenlendiğinde taraflar arasında anlaşmazlık bulunmaması ve bu satış nedeniyle «muacceliyet sözleşmesi»nin yapıldığının, borçlunun vadesi gelmiş 2 bono bedelini süresinde ödememiş olduğunun ve ödenmeyen bono bedellerinin borç tutarının 1/10’unun üzerinde olduğunun saptanması halinde, alacaklının vadesi gelmemiş olan diğer bedelleri için de icra takibinde bulunabileceği—
Bono ister vadeden önce ister vadeden sonra ciro edilmiş olsun, takip şeklinin değişmeyeceği (yine, «kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile» ta-kibe konulabileceği)—
Vâde tarihi gösterilmemiş olan bononun, düzenlenme (keşide) tarihinden itibaren bir yıl içinde ibraz edilmesi gerekeceği ve bu sürenin bitiminden itibaren de üç yıl geçince zamanaşımına uğrayacağı—
«Takip talebi» ile «ödeme emri»nde, takip konusu yabancı para alacağının «harca esas değer» olarak Türk parası karşılığının gösterilmiş olması halinde, İİK.’nun 58 ve 60. maddelerindeki zorunluluğunun yerine getirilmiş olacağı–
Zamanaşımını kesen işlem hangi borçlu hakkında ise, sadece ona karşı sonuç doğuracağı ve BK. 134 hükmünün (şimdi; TBK. mad. 155) kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde uygulanmayacağı—
Takip dayanağı belgenin «çek» niteliğinde olmaması halinde, alacaklının yasal faiz yerine avans oranında faiz talep edemeyeceği gibi, borçlunun «çek tazminatı» ve «komisyon»dan dolayı da sorumlu olmayacağı—
«Takip talebi» ile «ödeme emri»nde, takip konusu yabancı para alacağının «harca esas değer» olarak Türk parası karşılığının gösterilmiş olması halinde İİK’nun 58 ve 60. maddelerindeki zorunluluğunun yerine getirilmiş olacağı—
«Tebligat parçasındaki kaydın -örneğin; tebligat yapılan kişinin, muhatabın işçisi, aile fertlerinden birisi olup olmadığının- icra mahkemesince her türlü delil ile tespit edilebileceği—