«Takip talebi»nde ve «ödeme emri»nde, takip konusu yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının gösterilmemiş olmasının Devletin hükümranlık haklarına ve kamu düzenine aykırılık teşkil edeceği, bu nedenle icra mahkemesine her zaman -süresiz şikayet yolu ile- ileri sürülebileceği gibi, icra mahkemesince de doğrudan doğruya gözetileceği–
«Takip dayanağı çeklerin teminat için verildiği» yönündeki itirazın «borca itiraz» niteliğinde olduğu—
İlamsız takibe konu olan alacak için verildiği anlaşılan senetlere dayanılarak, ayrı bir dosya ile icra takibi yapılması halinde, «mükerrer takip» yapıldığının kabulü gerekeceği—
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde, icra mahkemesince verilen kararda yabancı para alacağının hangi kur üzerinden -efektif alış, efektif satış gibi- Türk parasına çevrilerek borçluya ödeme/icra emri gönderilmesi gerekeceğinin açıkça belirtilmesi gerekeceği–
Takip konusu senet arkasındaki meşruhatın senedin kambiyo senedi sayılma niteliğini kaybettirmediğini, icra memurunun tayin ve taktir edemeyeceği (bunun taktirinin, süresi içinde yapılacak şikayet üzerine icra mahkemesine ait bir görev olduğu)—
«İmza itirazı»nın borçlu keşideci tarafından hamile karşı da ileri sürülebilecek bir itiraz (mutlak def’i) olduğu—
Çeki ciro eden kişinin (cirantanın) hamile karşı diğer borçlularla birlikte müteselsilen sorumlu olduğu—
Harcın, itiraz (şikayet) süresi içinde «vezneye yatırılmak üzere» emanete alındığının itiraz (şikayet) dilekçesi arkasındaki şerhten anlaşılması halinde, itirazın (şikayetin) süresinde yapılmış sayılacağı—
Faturaya dayanılarak yapılan takipte borçluya «kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplere ilişkin» «örnek 10 ödeme emri» tebliğ edilmiş olmasının hukuki sonuç doğurmayacağı ve süresiz şikayet yoluyla «ödeme emrinin iptaline» neden olacağı—