«Takip dayanağı senetteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı» doğrultusundaki itirazın «imza inkarı» niteliğinde olduğu—
«Zamanaşımı def’i» öne sürülmediği sürece, icra mahkemesince, doğrudan doğruya gözetilemeyeceği—
İhtiyati haciz kararına dayalı takip konusu senet için, ihtiyati haciz kararı daha sonra kaldırılmış olmadıkça, kararı veren mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde de yapılabileceği-
Keşidecinin, «lehtarın, ciro imzasının cirantaya ait olmadığını» bildiremeyeceği (yani; keşidecinin, lehtarın ciro imzasına itiraz hakkı bulunmadığı)—
Şirket/kooperatif kaşesi (ismi) üzerindeki (altındaki) imza dışında bulunan (atılan) ikinci imzanın, imza sahibini senet bedelinden kişisel olarak sorumlu kılacağı—
Âdi ortaklıklarda, ortağın kişisel alacaklılarının borçlu ortağın şirketteki «kâr payını» ve «tasfiye payını» İİK. 89’a göre haciz ettirebilecekleri–
Vekille takip edilen işlerde -Av. K. 41, HUMK. 62 (şimdi; HMK. 73) ve Teb. K. 11 uyarınca- vekil yerine müvekkili borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine, vekili tarafından 7 gün içinde «ödeme emrinin iptali»nin istenmesi gerekeceği, icra mahkemesince doğrudan doğruya «ödeme emrinin iptaline» karar verilemeyeceği–
Çekin, üzerinde «keşide tarihi» olarak yazılı olan tarihten önce ibraz edilmesi halinde de, zamanaşımı süresinin hesaplanmasında değişiklik olmayacağı (yani; yine, üzerindeki keşide tarihine göre ibraz süresinin sona ermesinden itibaren altı ay geçmekle, zamanaşımına uğrayacağı) (Çeklerde zamanaşımı süresinin, fiili ibraz tarihinden değil çekte yazılı keşide tarihinden itibaren hesaplanması gerekeceği)—
Takip dayanağı belgenin çek sayılmaması -örneğin; çekin «süresinde bankaya ibraz edilmemiş olması», «keşide yeri»ni, «keşide tarihi»ni içermemesi halinde Ticaret Kanunundaki, çeklere ait zamanaşımı hükümlerinin uygula-namayıp, BK’daki on yıllık genel zamanaşımı süresinin (BK. 125; şimdi; TBK. mad. 146) uygulanacağı—