Senedin bağlı olduğu zamanaşımının «takip» ile kesileceği ve yeniden işlemeye başlayacağı, son işlem tarihinden itibaren zamanaşımı süresinin dolması ile de zamanaşımına uğrayacağı (Takip dosyasındaki son işlem tarihi ile takibin yenilendiği tarih arasında -örneğin; bononun bağlı olduğu üç senelik, çekin bağlı olduğu altı aylık- zamanaşımı süresinin geçmiş olması halinde, alacağın zamanaşımına uğramış olacağı—
İtirazın, icra mahkemesince «süre aşımı nedeniyle» reddine karar verilmesi halinde, borçlu aleyhine ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği—
Keşideci hakkında «karşılıksız çek düzenlemek» suçundan dolayı ceza (kamu) davası açılmış ya da mahkumiyet kararı verilmiş olmasının, çekin bağlı olduğu, zamanaşımı süresine etkili olmayacağı (bu süreyi uzatmayacağı)—
«Ticari temsilci (mümessil)»in, bir «ticarethane veya fabrika ve ticari şekilde işletilen diğer müessese sahibi tarafından, işlerini idare ve müessesenin imzasını kullanarak vekaleten imza koymak üzere, sarih veya zımni, kendisine izin verilen kimse» olduğu (BK. 449; şimdi; TBK. mad. 547); «ticari temsilci»nin, «iyiniyet sahibi üçüncü kişilere karşı müessese sahibi hesabına kambiyo taahhüdünde bulunmak ve onun adına müessesenin amacına dahil olan bütün tasarrufları yapmak yetkisine sahip» olduğu (BK. 450/I), «ticari vekil»in, kambiyo taahhüdünde bulunabilmek için özel yetkiye sahip olması gerektiği halde (BK. 388; şimdi; TBK. mad. 504), «ticari temsilci»nin ise, böyle bir özel yetkiye sahip olmadan kambiyo taahhüdünde bulunabileceği—
«Takip dayanağı senetteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı» doğrultusundaki itirazın «imza inkarı» niteliğinde olduğu—
«Zamanaşımı def’i» öne sürülmediği sürece, icra mahkemesince, doğrudan doğruya gözetilemeyeceği—
İhtiyati haciz kararına dayalı takip konusu senet için, ihtiyati haciz kararı daha sonra kaldırılmış olmadıkça, kararı veren mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde de yapılabileceği-
Sadece «takip talebi»nde veya hem «takip talebi»nde ve hem de «ödeme (icra) emri»nde, takip konusu yabancı para alacağının Türk parası ile tutarının (karşılığının) '- «harca esas değer» olarak- gösterilmemiş olması halinde, icra mahkemesince doğrudan doğruya (kendiliğinden) veya (süresiz) şikayet yoluyla yapılacak başvuru üzerine «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği, İİK. 58/II-3 hükmünün devletin hükümranlık hakları ve kamu düzeniyle ilgili bir hüküm olduğu–