İCRA VE İFLÂS KANUNU > 6 - İflâs Yoliyle Takip > - III - KAMBİYO SENETLERİ (ÇEK, POLİÇE VE EMRE MUHARRER SENET) HAKKINDAKİ HUSUSİ TAKİP USULLERİ: > - A) Haciz yolu ile takip: > Madde 168 - Ödeme emri
Takip konusu senette birden fazla borçlu bulunması halinde, bunlardan birisinin ikametgahının bulunduğu yerde, (yani; «genel yetkili yerde») tüm borçlular için de takip yapılabileceği (HUMK. 9/II; şimdi HMK. 7), ancak bu hükmün borçlulardan biri için «özel yetkili icra dairesinde» takip yapılması halinde uygulanmayacağı—
Hamilin (takip alacaklısının) karşılığı bulunmayan çeke dayalı olarak cirantalar, keşideci ve diğer çek borçluları hakkında yapacağı takibin, çekin, ibraz süresinin sona ermesinden itibaren altı ay (şimdi; üç yıl)geçmekle zamanaşımına uğrayacağı 6273 sayılı kanunun 7. maddesi ile değişik [TTK. 726/1; şimdi; Yeni TTK. mad. 814/(1)] —
Bononun, bonoda belirtilen «yetkili yerde» (özel yetki) takip konusu yapılabileceği- (Not: 6100 s. HMK.'nun 17. maddesindeki yeni düzenlemeyle tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki kimselerin kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmalarının kabul edilmemiş olduğu)-
Borçlu tarafından açılan olumsuz tesbit davasının, «davalı-alacaklı tarafından def’i yoluyla alacak iddiasında bulunmuş olması halinde» zamanaşımını keseceği—
İcra mahkemesince -borçlunun, «tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayeti bulunmadıkça» -doğrudan doğruya tebligatın ususüzlüğünün dikkate alınamayacağı-
Ödeme emri «kendisine bizzat tebliğ edilmiş» gözüken borçlunun, daha sonra «takibi haricen öğrendiğini» iddia ederek, tebliğ tarihinin düzeltilmesini icra mahkemesinden isteyebileceği (bunu istemekte hukuki yararının bulunacağı), bu durumda, icra mahkemesince, öncelikle ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat zarfındaki imzanın borçluya ait olup olmadığının usulen incelenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği—
Çek üzerinde yazılı olan «gününde muteberdir» kaydının (açıklamasının) çekin keşide tarihinden önce ibrazını yasaklayan -İİK. 168’de öngörülen- «mehil» anlamında olduğu—
«Takip talebi»nde ve «ödeme emri»nde, takip konusu yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının gösterilmemiş olmasının Devletin hükümranlık haklarına ve kamu düzenine aykırılık teşkil edeceği, bu nedenle icra mahkemesine her zaman -süresiz şikayet yolu ile- ileri sürülebileceği gibi, icra mahkemesince de doğrudan doğruya gözetileceği–
İhtiyari dava (takip) arkadaşı sayılan müteselsil borçlulardan yalnız birine karşı takip yapılabileceği gibi, aynı takip talebiyle hepsine karşı da icra takibinde bulunulabileceği, ancak HUMK’da (şimdi; HMK.'da) «dahili dava» kurumu öngörülmemiş olduğundan, takip talebinde borçlu olarak gösterilmeyen «müşterek borçlu» için sonradan takip harcı yatırılmak suretiyle bu kişinin önceki takibe dahil edilemeyeceği—