Kira sözleşmesinin sonlanmayıp,sözleşmenin teminatı olarak davacı yanca verilen senedin teminat vasfının sürdüğü ve bunun aksinin davacı tarafından kanıtlanmadığından davanın reddine karar verilebileceği-
TBK. m. 74 uyarınca maddi vakıayı saptayan ceza mahkemesi kararları hukuk hakimini bağlayacağından, ağır ceza mahkemesinde bono hakkında “sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık” iddiası ile açılan davanın sonucu neticelenmeden, görülmekte olan menfi tespit davasında, ağır ceza davasının sonucunun, hüküm kurmak için beklenmesinin gerekeceği-
İİK'nun 72/5. maddesinde, borçlunun menfi tespit davasının kabulü halinde işin esası ile ilgili olarak icranın kısmen veya tamamen eski hale iadesi ilamın kesinleşmesine bağlanmışsa da, menfi tespit davasının reddi halinde (borçlu aleyhinde sonuçlanması) durumu da kesinleşme şartı düzenlenmediğinden, ilamın esası kesinleşmeden eda hükmü içeren fer'i niteliğindeki vekalet ücreti alacağının infaz edilebileceği,hükmün kesinleşmesinin gerekmeyeceği-
Davacının “takibe ve davaya konu senedin tehditle düzenlendiği” yolundaki iddiasını kanıtlayamadığı gibi, verilen ibranamenin bonoyu kapsamaması ve diğer davalının da hamil olması yönünden kötü niyetine ve ağır kusuruna rastlanmadığından mahkemece “davanın reddi”ne karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nun 72/5.maddesinde, borçlunun menfi tespit davasının kabulü halinde işin esası ile ilgili olarak icranın kısmen veya tamamen eski hale iadesinin ilamın kesinleşmesine bağlandığı, menfi tespit davasının reddi, (borçlu aleyhinde sonuçlanması) durumunda kesinleşme şartının düzenlenmediği, bu nedenle ilamın esası kesinleşmeden eda hükmü içeren fer'i niteliğindeki vekalet ücreti alacağının infaz edilebileceği, hükmün kesinleşmesinin gerekmeyeceği-
Davacı şirket yetkililerinin haciz tutanağında, açıkça dava konusu borcu kabul ettiklerine ve borcun tamamını faiz ve masraflarıyla birlikte 10.06.2005 tarihinde kayıtsız, şartsız ödemeyi taahhüt ettiklerine dair imzalı beyanlarının ihtiyati haciz sırasında alınmış beyanlar olmadığından ve davacı hakkındaki icra takibinin itirazsız kesinleşmesi üzerine yapılan haciz sırasında borç kabul edilmiş olduğundan,müzayaka halinden de söz edilemeyeceği-
6183 sayılı kanun uyarınca açılmış olan menfi tespit davasında, haciz bildirisi tebliğ edilen ve süresinde itiraz etmeyen üçüncü şahsın, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel hükümlere göre menfi tespit davası açma hakkında sahip olacağı-
Çekin, dava konusu alacak dışındaki bir alacağa ilişkin olduğunun ispat yükünün davalıda olacağı, mahkemece ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülmesinin bozmayı gerektireceği-
Davalının aldığı çekler karşılığı davacıya mal teslim etmediği, davalının davanın açılmasına sebep olduğu,dava açıldıktan sonra dava dışı hamiline çek bedellerinin 58.684,90 TL olarak ödendiği,davalının da çek bedeli olan 50.000,00 TL’lik mal teslimi yaptığı,davanın 50.000,00 TL bölümünün konusuz kalması sebebiyle “karar verilmesine yer olmadığına,8.684,90TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmesine dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-