Taraflar arasındaki protokolde davacı tarafından davalıya devredilecek taşınmazın değerinin 2.750.000,00 TL gösterildiği ve taşınmazın tapuda devredildiği, davalı artık bu bedelde kendisinin kandırıldığını kanıtlamak durumunda olup, dosya içeriği ile bu hususun kanıtlanamadığı-
Keşideci ve davacının iki ayrı şirket olup, ayrı tüzel kişiliklere sahip oldukları, dosya içeriğinden, somut olayda tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasını gerektirir hukuki nedenler bulunmadığından icra takibine konu bonoda sıfatı bulunmayan davacıdan icra tehdidi altında tahsilat yapılması yerinde görülmeyip, bu nedenle davacının davasının kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Davanın genel hükümlere göre açılmış menfi tespit istemli dava olduğu, dava dilekçesindeki açıklamalar ve davanın dayandırıldığı olayların da, davacının isteminin bu yönde olduğunu gösterdiği- Davanın, İİK’nın 89/3. maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olarak nitelendirilemeyeceği-
Mahkemece, öncelikle dava değeri üzerinden yatırılması gereken harcın ikmal edilmesi için davacı tarafa süre verilmesinin, verilen süre içinde yatırılması gereken harcın ikmal edilmesi halinde ise, dar yetkili icra hukuk mahkemesince verilecek kararın bu davada kesin hüküm niteliğinin bulunmadığının, bu nedenle davacı tarafın menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulünün gerekeceği-
Açılan dava, menfi tespit isteğine ilişkin olup itirazın iptaline dair karar verilmiş olmasının davanın niteliğine uygun olmayacağı-
Davalının daha önce takip ve dava konusu yapılan bononun tutanakta belirtilen bono olduğunu ispat külfeti altında olduğu-
Davacının kefil olduğu genel kredi sözleşmesinin belirsiz süreli çerçeve sözleşmesi niteliğinde olduğu, bu itibarla sözleşme tarihinden sonra çekilen bir kredinin ödenmesinin sözleşmeyi ve kefaleti kendiliğinden sona erdirmeyeceği-
Kiracı tarafından fazladan ödenen kira bedellerinin fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 28.757 TL sinin istirdadı istemi-
Davalı tarafından imzalandığı ileri sürülen tarihsiz belgede söz konusu çekin bu davalı tarafından geçici olarak alındığı belirtilmiş olup mahkemece bu belge üzerinde durularak ve imzaya itiraz olduğu da gözetilip gerektiğinde bu konuda bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalı avukat tarafından verilen yetki belgesine dayalı olarak yapılan tüm icra takipleri sonuçlandırılmamış olup; Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, iş sonuçlandırılmadan avukatlık ücreti talep edilemeyeceğinden davalının vekalet ücreti ödenmediği iddiasıyla istifa etmesinin haksız olduğu-