Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüş olup mahkemece, ayrı tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı yok ise ana kararıyla tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi gerekeceği-
İİK.nun 72/6. maddesi gereğince, menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği gibi, davacı “haciz işlemi nedeniyle davacının maaşından kesilen paralar hakkında, davaya istirdat davası olarak devam edilmesi” talebinde de bulunduğundan; takip nedeniyle davacının emekli maaşından kesinti yapılıp yapılmadığı araştırılarak, ödeme yapılmışsa yapılan bu ödemenin istirdatına karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tespit davasında, dava tarihi itibariyle borcun ödenerek sonlandırıldığı ileri sürüldüğüne göre, davalı banka alacağının ,dava tarihi itibariyle tespitinin ve buna göre hüküm kurulmasının gerekeceği-
İcra ve İflâs Kanunu'nun 265,III hükmüne göre, “… Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.” hükmü uyarınca, taraflar usulen davet edilip, duruşma açılarak itiraz hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının çekin arkasındaki cirosunu iptal etmeyi unutmasının sonucuna katlanmak zorunda olduğu, zira çeki ciro yoluyla alan son hamilin bu durumu bilemeyeceği-
Dar yetkili İcra Hukuk Mahkemelerinde yapılan bilirkişi incelemesinin genel yetkili mahkemelerde kesin delil olarak kabul edilemeyeceği-
Faturaya dayalı icra takibi nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin davada, davacı takip ve dava konusu malların teslim edilmediğini ve bu nedenle borçlu olmadığını iddia etmiş olup her ne kadar davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde, ayıpla ilgili beyanlarda bulunmuş ise de bu beyanların dava konusu mallarla ilgili olmayıp dava dışı mallara yönelik olduğu anlaşılmakta olduğundan mahkemece satışa konu malların davacıya teslim edildiği konusunda ispat külfetinin davalı alacaklıda olduğunun kabulünün gerekeceği-
Menfi tespit ve istirdat davasının, menfi tespit davası olarak açılmasına rağmen daha sonra istirdat davasına dönüşebilen dava türü olup, aynı temel ilişkiyi içerdiğinden menfi tespit ve istirdat davası olarak ayrı ayrı görülemeyeceği-
Mahkemece, davalı takip alacaklısı Tamsa A.Ş.ne ait bu temliknamenin değerlendirilerek pasif dava ehliyeti yönünden araştırma yapılarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Davacıya ait aracın karayolunda hayvana çarpması nedeniyle hayvan sahibinin başlattığı icra takibine yönelik menfi tespit istemine ilişkin uyuşmazlıkta, uyuşmazlığın açıklanan bu niteliğine göre hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na ait olduğu-