Davacı ve davalı şirket arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunduğu, uyuşmazlık da bu ilişki içinde verilen senetlerden kaynaklandığına göre, İş Kanunu’na ve İş Mahkemeleri Kanunu’na göre, menfi tespit-istirdat davasının iş mahkemesinde görülmesinin gerekeceği-
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan navlun alacağının tahsili istemine ilişkin olup; davacı tarafça dayanılan menfi tespit dosyasında davalı tanığın gölet inşaatında davalı şirketin görevlisi olarak bulunduğu, malzemeyi davalı şirket için temin ettiği, dolayısıyla da davalı şirkete ait malların davacı şirket tarafından getirilip irsaliye ile kendisine teslim edildiği, tanığın da malzemeyi davalı şirket adına teslim aldığını belirtmiş olduğu, taşınan malzemenin davalıya teslim edildiği ve taşıma işinin davalı adına yapıldığı hususlarında güçlü delil oluştuğu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Bonolarda “motorin” ibareleri bulunmakta olup her ne kadar bonoların altına dava dışı bir şirketin unvanı da yazılmış ise de şirket kaşesi bulunmadığı gibi keşideci yerinde tek imza ve davacının adı mevcut olduğundan mahkemece bonoların motorin karşılığında düzenlendiğinin ve bonolardaki kayıt sebebiyle motorinin bonolar karşılığında teslim edildiğinin kabulünün gerekip, somut olay bakımından ispat külfetinin davacıda olduğu ve senetlere karşı ileri sürülen her türlü iddianın yazılı delille kanıtlanması gerekeceği-
Kira alacağına ilişkin olarak yapılan icra takibinden dolayı davacıların borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkin davada, davacı kefilin açtığı menfi tespit davası kabul edildiğine göre kefilin tazminat talebi hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı-
İtirazın iptali davası açılıp görülmekte olduğu sırada aynı konu ile ilgili olarak menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı; hukuki yarar bir dava şartı olmakla, temyiz incelemesinde resen görülmesi gereken bir husus olup, aleyhe bozma yasağı kapsamı dışında olması gerekeceği-
Mahkemece, davacı tarafından açılan menfi tespit davasında iddiası sabit görülmemekle reddedilmiş olup, İİK'nun 72/4 maddesi gereğince tedbir kararı ile alacağın tahsili geciktirilmiş olduğundan davalı yararına tazminata hükmedilmemiş olmasının isabetli olmadığı-
2918 sayılı KTK'nun 20/d maddesi uyarınca tescilli araçların noter dışı satış ve devirleri geçersiz olup geçersiz satışlarda herkes aldığını iade etmekle yükümlü bulunduğundan; mahkemece bozmaya uyularak dava konusu çek nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespitine ve ödenmiş olan çek bedelinin istirdatına karar verilmiş olduğu halde satışa konu araçların iadesi konusunda karar verilmemesinin bozmayı gerektireceği-
Taraflar arasındaki istirdat davasında, HMK'nun 331/3. maddesi uyarınca kendini davada vekil marifetiyle temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, dosyaya sunulan ihbarnamede senet bedelinin gösterilmesine rağmen, davalının senedin belli bir miktar dışındaki kısmının bedelsiz kaldığına ilişkin cevap dilekçesindeki beyanı gözetilerek karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, dava konusu icra dosyasında takip alacağına ilişkin yapılan ödemenin, icra takip dosyası içerisinde bulunan haciz tutanağında icra memuru tarafından açıkça davacı şirket yetkilisi tarafından yapıldığı belirtilmiş olup , mahkemece bu tutanak dikkate alınarak karar verilmesi gerekeceği-