Davacının alacak iddiası, toplam 9 adet hizmet faturasına dayanmakta olup davacı tarafından, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmaksızın tek yanlı olarak düzenlenen faturalar davalı şirket tarafından kabul görmeyerek iade edilmiş ve ispat yükü üzerinde olan davacı, geçmiş yılın ortalamasının üzerinde fiyat indirimine neden olacak uygulamasının hukuki dayanağını ispatlayamamış olduğundan menfi tespit davasına ilişkin hükmün davalı yararına bozulması gerekeceği-
Tasfiye halindeki banka aleyhine açılan davanın, tasfiye memurlarının şahıslarına yönelik açılmış bir dava olduğu kabul edilerek bu şahıslar hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup,tasfiye halindeki banka başka bir bankaya devredilmiş olduğundan açılan davada tasfiye halindeki bankanın taraf ehliyetinin olmadığı-
Cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmış olan ve ispat külfeti kendisinde olan davalıya bu hakkı hatırlatılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Mal alım satımına dayalı ticari ilişkide, davacının avans ödemeleri yapmakta olup karşılığında mal gönderildiği taraf defterlerinin incelemesi sonucu anlaşıldığından, yapılan avans ödemesinin karşılığında malın gönderilmemiş olması halinde, "sebepsiz zenginleşme" hükümlerinin değil, BK.'nun sözleşmeye ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği-
Vekalet veren davacıların kefaleten sorumlu tutulabilmeleri için vekile kefalet konusunda açıkça özel yetki verilmesi gerekeceği, özel yetki bulunmadığı durumda davalı banka tarafından gönderilen ihtara ve icra dosyasından gönderilen ödeme emrine itiraz edilmemesinin vekilin yaptığı işlere icazet verildiği anlamına gelmeyeceği-
Dava konusu senetlerin digitürk abonelik taksitleri için verildiği taraflar arasında ihtilafsız olup, uyuşmazlık konusu dönemde digitürk aboneliğinin iptali ya da hizmetin verilmediğine ilişkin bir iddiada bulunulmadığından mahkemece bu yönler üzerinde durularak karar verilmesi gerekeceği-