01.01.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5083 sayılı Yasa gereği TL'den 6 sıfır atılmış olmakla, 01.01.2005 tarihinden önce tanzim edilen senedin düzenleme tarihi itibariyle 20.000,00 TL yazılarak bu bedel üzerinden takibe konulmasının mümkün olamayacağı, TL'den 6 sıfır atılmasına dair yasanın kamu düzenine ilişkin olup, buna göre takibe koyan alacaklının alacağının 0.2 TL olabileceği, geri kalan kısmının ihtiyati haciz talep edilen bono yönünden geçersiz olduğu gerekçesiyle, ihtiyati haciz kararının 0,2 TL haricinde geri kalan kısım yönünden kaldırılmasına karar verilmesinin isabetli olduğu, , gerçek alacak miktarının alacak veya menfi tespit davasında tartışılacak bir husus olduğu-
Borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olması ve borca kafi miktar malın haczedilmiş olması, borçlunun takip konusu borcunu taksitler halinde ödeme talebinin İİK.m.111 koşullarını sağladığı da gözetildiğinde; icra müdürlüğünün, borçlunun taksitle ödeme talebini "borca yeter miktarda menkul haczi bulunmadığı" gerekçesiyle reddetmesine ilişkin şikayetin kabulü gerektiği-
Kambiyo senetleri sebepten mücerret olup ispat yükümlülüğünün borçlu olmadığını iddia eden davacıya ait olduğu-
Davacı borçlunun borçlu olmadığını ileri sürerek ilamsız icra takibine itiraz etmesi ancak takibin durmasını sağlamakta olup, icra takibini ortadan kaldırmadığı, davacının takibe konu icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti davasını açmakta hukuki yararı olduğu-
Boşanma kararının kesinleştiği tarihten takip tarihine kadar yükümlü olunan nafaka miktarından,davacı nafaka yükümlüsünün ödemiş olduğu nafaka miktarı ile ortak çocuğun davacı nafaka yükümlüsü babanın yanında kaldığı süre hesap edilip, miktar yönünden mahsup edilerek; sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının menfi tespit talebinde bulunduğu borç tahakkuklarının gerçekleştiği dönemde yürürlükte olan Tarifeler Yönetmeliğinin dosyaya celbiyle; dosyanın alanında uzman üçlü bilirkişi kuruluna tevdiiyle davacının sorumlu olacağı bedelin tayin ve tespiti gerektiği-
Bononun lehtarı olan şirket yetkilisinin 'dava konusu bononun ....... tarihli sözleşme kapsamında davacıya verilen hizmet karşılığı düzenlendiği' yolunda, savcılıkta hazırlık soruşturmasında verdiği ifade karşısında, bonoda yer alan 'nakden' şeklindeki düzenleme nedenini ta'lil ettiği, ve böylece ispat külfetinin anılan davalı şirkete düştüğü gözetilerek, bedelsizlik iddiası yönünden davalı şirkete ispat imkanı verilmesi gerekeceği-
Davacı şirketin, eski genel müdür yardımcısı ve ortağı olan davalı tarafından düzenlenen bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle açılan menfi tespit davasının, şirket ile ortağı arasındaki iç ilişkiden kaynaklanması nedeniyle şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerekeceği-
Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, 28.12.2011 tarihinde 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olması gerekeceği-
Davacının keşidecisi, davalı şirketin lehtarı, davalı bankanın hamili olduğu çekin bedelsiz olduğu iddiasıyla İİK. mad. 72 gereğince açılan menfi tespit davasında, bir örneği bulunan çekin incelenmesinde; davalı-lehtar tarafından diğer davalı bankaya temlik cirosuyla ciro edilerek verildiği, ciroda "rehin cirosuna" ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece çekin rehin cirosuyla temlik edildiği yönündeki kabulün isabetsiz olduğu-