Davacının davalının eşinin bankadan alacağı kredi için teminat olarak, hatır senedi şeklinde 400.000-TL bedelli boş bonoyu verdiğini ileri sürerek açtığı menfi tespit davasında, icra takibine konu senedin teminat olarak verildiğini ispatlaması gerektiği, davacı tarafın senedin hem teminat olarak verildiğini, hem de bankadan kredi alınabilmesi için iradenin hile yolu ile fesada uğratıldığını iddia ettiği, ancak hilenin sözkonusu olmadığı, inançlı bir işlem olduğu, hile ile iradenin fesada uğratılmasının sözkonusu olmadığı, davacının gelişen sürecin tamamından haberi bulunduğu, ayrıca dosya kapsamında senedin teminat olarak verildiğine dair yazılı bir belge de bulunmadığı, HMK 203. maddede senet ile ispat zorunluluğunun istisnalarının sayıldığı, davacı taraf tanık dinletme talebinde bulunmuş ise de senede karşı olan iddialarının HMK 201. maddesi uyarınca yazılı delille ispat edilmesi gerektiği, davacıya yemin delili hatırlatılmış ise de, verilen kesin süre içerisinde davacının yemin deliline dayanmadığı, davalı taraf davacının kardeşinin eşi ise de, yakın hısımlar arasında senet ilişkisi kurulduğu anlaşıldığından davacının tanık dinletme talebinin reddi ile davanın reddine karar verileceği-

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. ...