Davacı kiracı, taraflar arasında 6 yıl süreli ve uzatılan, davalıya ait maden sahasının davacı tarafından işletilmesine ilişkin rödövans sözleşmesine dayanarak bu sözleşmede öngörülen rödövans ödemelerinin teminatı olarak verilen teminat çekinin bedelsiz kaldığının tesbiti isteminde bulunduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlık, hasılat kirası niteliğinde görülen rödövans sözleşmesinden kaynaklandığından görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu-
Davacı üyenin, davalı kooperatife borcunun bulunmadığının tespiti istemine ilişkin davada, normal bir üyenin ödemesi gereken aidat miktarının ayrı ayrı muacceliyet tarihlerinden dava tarihine kadar eskelasyona tabi tutularak dava tarihi itibari ile güncel değerlerinin hesaplanıp her iki güncellenmiş değer karşılaştırılarak davacının borcunun bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekeceği-
Tavzih suretiyle harç ve vekalet ücretinin düzeltilmesinin usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olduğu- Bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceği- Davalılar aleyhine açılan önceki  tasarrufun iptali davasında hüküm birleşen dosyanın davalıları lehine güçlü delil mahiyetinde olduğundan, anılan parsel yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği, tasarrufların, takip konusu borçtan önce yapılmış olması nedeniyle eldeki davanın bu nedenle de (önkoşul yokluğu) nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği- Davacı aleyhine açılan menfi tespit davası reddedilerek kesinleşmiş ve anılan ilam gereğince takip konusu borcun, dava konusu tasarruflardan sonra doğduğu anlaşıldığından bu konuda borcun doğumuna ilişkin tanık beyanlarına itibar edilmesi yerinde görülmediği, dava konusu anılan parseller hakkında da davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Reddedilen taşınmazlar bakımından kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına daha düşük olan alacak miktarı üzerinden nispi vekalet ücreti takdiri gerektiği- Dava dosyasının daha önce açılan dosya ile  birleştirilmesine ve yargılamanın önceki dosya üzerinden devam edilmesi gerekirken önce açılan davanın sonra açılan dava ile birleştirilmesinin hatalı olduğu-
Mahkemece, kiralanana yapılan zorunlu ve faydalı masraflara yönelik olarak mahallinde uzman bilirkişi refakatinde keşif yapılarak söz konusu imalatın faydalı nitelikte olup olmadığı ve davalı yönünden sebepsiz zenginleşmeye neden olup olmadığı saptanarak ayrıca davacının feshinin haksız olduğunun kabulü ile feshin gerçekleştiği tarihten itibaren kiralananın benzer koşullarda hangi sürede yeniden kiraya verilebileceğinin bilirkişi marifetiyle tespit edilerek iade isteminin bu çerçevede hüküm altına alınmasının gerekeceği-
Taraflar arasında iş sözleşmesi mevcut olduğundan, işverenin işçiye verdiği çekin işçilik alacağı karşılığı olduğunun kabulü gerekeceği, bunun aksinin çeki veren işveren tarafından yazılı delil ile ispatlanması gerektiği-
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda TBK 88/2 gereği avans faiz oranına yüzde elli ilave yapılarak davacı kiracının fazladan yaptığı ödeme hesaplanmış olup TBK'nun 88/2. maddesindeki düzenleme akdi faiz oranına ilişkin olduğundan, taraflar arasındaki sözleşmede ise temerrüt faizi düzenlenmiş olup TBK'nun 120/2 maddesi gereği davacının tacir olması nedeniyle avans faizinin % 100 fazlası dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekeceğinden, bu durumda TBK'nun 120/2 maddesi gözetilerek bilirkişiye yeniden hesap yaptırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davacı tarafça boş ve imzalı olarak davalıya verilen senetleri teminat amaçlı olarak verildiği ve rızası hilafına doldurulduğu iddialarını davacının senetle ispat etmesi gerektiği, hukuka aykırı şekilde elde edilen ses kayıtlarının tek başına delil olamayacakları, aksinin kabulü halinde dahi ses kayıtlarının kime ait olduğunun anlaşılamadığı, dava konusu senetlerden bahsedilmediği ve bu haliyle davacının davasını ispat edemediği-