Temlik sonrası borçlu ile düzenlenen protokol hükmüne göre, borçlular bu protokoldeki borç taahhüt ve edimlerini yerine getirmeyip temerrüde düştüğü takdirde temlik alanın takibe geçmeye, davalar açmaya veya mevcut takip ve davalara devam etmeye yetkili olacağı- İcra takip dosyaları nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olup, davacıların talebi ayrıntılı olarak açıklattırılmak ve taraflar arasındaki protokol hükümleri de değerlendirilmek suretiyle ve davacıların icra dosyaları nedeniyle ne miktarda borçları kaldığının icra takip tarihi ve dava tarihi itibariyle ayrı ayrı hesaplanması gerektiği-
Davalının gerçek kişi olup dosya içeriğine yansıyan belgelere göre tacir olmadığı, uyuşmazlığın alacak borç ilişkisinden kaynaklanmakta olduğundan davanın ticari dava olarak sayılamayacağı, bu durumda mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/157 E. sayılı dosyasında mahkemece dava konusu çeklerle ilgili olarak resmi belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanma suçlarından kamu davası açıldığı, 26.01.2016 tarihinde sanığın beraatine karar verilmiş ise de söz konusu kararın kesinleşmediğinin anlaşıldığı, 6098 sayılı TBK'nın 74. maddesi uyarınca ceza mahkemesinin kararı mahkeme dava dosyasının sonucunu doğrudan etkileyeceği anlaşılmakla mahkemece Bakırköy 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/157 E. 2016/22 K. sayılı ilamının kesinleşmesi beklenerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Asli müdahilin talebi tamamen reddedilmekle mahkemece peşin yatırılan harçtan maktu ret harcı mahsup edilerek bakiye harcın iadesine karar verilmesi gerekirken bu konuda karar verilmemesinin doğru olmadığı-
Dava açıldıktan sonra davacı banka alacağını ..... Varlık Yönetimi A.Ş.’ye devrettiği, buna ilişkin temliknameyi dosyaya sunduğu, bu tarihten itibaren davacı bankanın davada taraf sıfatı kalmadığı, bu nedenle mahkemece temlik eden banka aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesinin doğru olmadığı-
İcra takibine konu yapılan senedin ihdas nedeninin belirtilmemiş olup davalı alacaklı lehtarın "senedin davacıya satışı yapılan mal bedeli olarak alındığını" bildirmesi halinde, davalı alacaklı, senedin ihdas nedenini "malen" olarak belirttiğinden, aksini iddia eden davacı borçlunun iddiasını, senedin bedelsiz olduğunu yazılı belge ile kanıtlaması gerekeceği- İcra takibinde alacaklı sıfatının bulunmayan davalı yönünden ise pasif dava ehliyetinin dikkate alınması gerektiği-
Araç kiralama sözleşmesi kapsamında aracı kiralayana hile ile imzalatılan senetlerin bono haline getirilmesi üzerine açılan menfi tespit davasının kira ilişkisinden kaynaklandığı ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu-
Senetteki imzanın inkarı nedeniyle açılmış menfi tespit istemine ilişkin davada, mahkemece Adli Tıp Kurumu ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi'nden rapor alınmış ise de iki raporun da sonuç itibariyle birbirlerine ters mahiyette olduğu, mahkemece iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken çelişki giderilmeden bir rapora itibar edilerek ve olayın mahiyeti teknik incelemeye dayandığından hakim görüşüne dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece çekte sıfatı bulunmayan kişi tarafından açılan çek iptali davası sonucunda verilmiş iptal kararı dikkate alınarak davalının kötüniyetli olduğu kabul edilip davanın kabulüne karar verilmesi, ayrıca çekin keşide tarihinde tahrifat yapılıp yapılmadığı araştırılıp gerçek keşide tarihi belirlendikten sonra keşideci imzasının adi ortaklığı temsile yetkili şahıs tarafından atılıp atılmadığı, ibrazın süresinde olup olmadığı araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davanın menfi tespit davası olup, menfi tespit davalarında haklılık durumunun dava tarihi esas alınarak belirlendiği, davacının protokolde belirtilen 15.000 TL bedelli, 0000479 nolu, 17.01.2015 tarihli çek bedelini dava tarihinden sonra ödemiş olması nedeniyle davacı dava tarihi itibariyle dava açmakta haksız olup yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılması ve davalı yararına vekalet ücreti taktiri gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği-