Davacı ile davalı şirket arasında işçi-işveren ilişkisi bulunması ve dava konusu bononun işe giriş sırasında teminat olarak verildiği saptandığından, uyuşmazlığın çözümünde iş hukuku hükümlerinin uygulanması gerektiği ve yargılama görevinin iş mahkemesinin görev alanına girdiği-
Çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin davada, yargılamanın devamında çek bedelinin dava dışı şirkete ödendiği için, davacı taraf HMK. mad. 61. maddesi gereğince, davanın dava dışı 3. kişi bu şirkete ihbarını talep etmiş ve dava ihbar edilmiş olup, kendisine dava ihbar edilen şirket, HMK. mad. 63 gereğince davada herhangi bir tavır almamış olduğundan, davada taraf sıfatını kazanmış olmadığı ve  bu durumda ihbar edilen yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Menfi tespit davasına konu bonodaki imza inkar edildiğinden, mahkemece imza inkarı yönünden inceleme yapılması gerektiği, beyana göre hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Menfi tespit davasında 29.10.2016 tarih ve 29872 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 675 sayılı KHK’nun 16. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bir karar verilmesi gerektiği-
Kambiyo senedine dayalı menfi tespit istemi-
Çeklerdeki tarihinin tahrif edilerek dönüştürülmesi halinde, çeklerin tahriften önceki tarihlerde keşide edildiğinin ve ibraz sürelerinin buna göre değerlendirilmesi gerektiği- İbraz süresi geçen çeklere dayalı olarak hamil kambiyo yolu ile takip haklarını yitirmiş olsa da, TTK.  mad. 732 uyarınca, keşideciye müracaat hakkının bulunduğu- Davalı bankaya karşı çeklerin keşidecisi davacının sebepsiz zenginleşmediğini ispat ile yükümlü olduğu-
Çeklerin keşidecisi, çeklerdeki imzasını inkar etmediğinden lehtarın cirosunun sahte olduğu iddiasına dayalı olarak borçlu olmadığının tespitini, ödediği bedelin istirdatını ve çekin istirdatını talep edemeyeceği- Çeklere ciro yoluyla hamil olan hamilden imzaların istiklali prensibi gereği kendinden öncekilere (imzasını inkar eden dışında) müracaat hakkını sınırlayacak şekilde çekin istirdatına da karar verilemeyeceği-
Davalı şirketin incelenen ticari defterlerinde dava konusu senedin davalı şirket tarafından diğer davalı Ş.G.’e verildiğine dair herhangi bir kaydın bulunmaması davalı Ş.G.’ün senedi iktisap ederken iyi niyetli olmadığını ispata yeterli olmayıp davacının davalı Ş.G.’ün bile bile borçlunun zararına iktisap ettiği yönündeki iddiasını tanık dahil her türlü delil ile ispat edebileceği-
Bir başka mahkemece verilen tazminatın İİK. mad. 72 kapsamında kaldırılması ve borçsuzluğa tespite karar verilmesinin mümkün olmadığı-
İpotek akit tablosunda "kullanılmış ve kullanılacak her türlü krediye" ifadesi ile teminatın vasfı belirlenmiş olup ipotekli taşınmazların, davacıların dava dışı borçlunun 3. kişiler lehine vermiş olduğu kefaletin teminatı olmadığı- Davacıların dava dışı kişinin bireysel kredi sözleşmesi kapsamında kullandığı kredi nedeniyle ipoteğin teminatı olduğu ve bu yönde Tüketici Mahkemesinin uyuşmazlığı çözmesi gerektiği-